1 Mayıs 2015 Cuma

anasınıfı ögretmenini siktim

Merhaba sex hikayeleri okuyucuları , ben Ece.  Anasınıfı öğretmeniyim. Yazları hem tatil yapıyor hem de anasınıfı seviyesinde çocukların katıldığı çocuk kulübünde öğretmenlik yapıyorum. Çok boğucu bir yaz akşamıydı. Sahilde bir süre yalnız yürüdüm. Arada bir oralarda toplanan gençlerin önünden geçerek belki birini ayarlarım ümidiyle gözlerinin içine bakıyordum. Arkadaş yüzünden çok şanssızdım. Son derece güzel ve çekici bir kızolmama rağmen, kadınsızlık yüzünden çıldıran gençler bir türlü benim farkıma varamıyorlardı!
Güzel bir bayan olduğum için benim için “mutlaka bir arkadaşı vardır” diye düşünüyorlardı. Oysa yanılıyorlardı! Yaraksızlıktan ölüyordum ve kızlığımı verecek, beni bu lanet olası dertten kurtaracak birini arıyordum!..
O gece Santana Barda takılmaya karar vermiştim. Eve giderek en dekolte kıyafetlerimi giydim. Altıma deri bir mini etek, üstüme göğüslerimi açıkta bırakacak şekilde bir bluz, bacaklarıma da Fransadan hediye gelen siyah parizien çoraplarımı giymiştim. Tam bir orospuya benziyordum ve bu görünüm bana çok büyük zevk veriyordu.
Barda bir tabure bularak oturdum. Ortam karanlıktı. Yanıp sönen ışıkların altında gençler dansediyordu. Bir Blody Marry alarak etrafı izlemeye başladım. Uzun saçlı, hafif esmer bir gençdikkatimi çekti. Oldukça kıvrak dans ediyordu. Partneri yoktu. Birlikte dansettiği yegane ama çirkin bir kız ise öbür başka adam tarafından gaspedilmişti. Gencin öfkesini hissediyordum.
Yerimden kalkarak piste çıktım ve nispet olsun diye o gençle dansetmeye başladım. Çirkin karı acayip mort olmuştu. Gençle tanıştık. İsmi Efe idi. Efe’yi bir süre sonra kafaya alıp benim eve gitmeye ikna ettim. Birlikte çıktık. Oldukça güzel döşediğim eve varır varmaz hiç vakit kaybetmeden onu yatak odasına götürdüm. Tek başına yaşamama rağmen yatağın çift kişilik olması onun şaşırtmıştı.
Hemen Efe’nin dudaklarından kaptım. Kadın parfümüm onu çıldırmıştı. Deliler gibi göğüslerimi okşuyor ve dudaklarımı emiyordu. Amım acayip sulanmıştı. Göğüslerimin sertliği onu iyice tahrik etmişti. Birden eğilerek onunkini düğmelerinin arasından çıkarıp ağzıma almaya başladım. Siki taş gibi olmuştu. Fazla büyük değildi ama bana zevk vermek için yeterdi.
Çok güzel yalıyordum. Geleceğini anladığım zaman zevkten dört köşe olmuştum. Ağzıma fışkırmaya başladı. Kesik kesik fışkırıyordu. Spermleri boğazıma doldu, bir kısmı ise yüzüme dağıldı. Dilimle her damlasını yalayarak yuttum. Sonra 15 dakika kadar onunla sohbet ettim. Bu arada kilot giymediğim bacaklarımı aralayarak eteğin altından kıllı amımı ona gösteriyordum. Bunun gençler için erotik olduğunun farkındaydım.
Eteğimin arasından amıma bakınca onunki hemen sertleşti. Ben o zaman eteğimi çıkartarak bacaklarımı yana açtım ve amımı yalaması için ona fırsat tanıdım. Bacaklarımın arasına yerleşerek amımı yalamaya başladı. Bızırım bayram ediyordu. Diliyle bızırımı ezince içimden kayganlaşmaya ve onunkini şiddetle istemeye başladım. “Yeter artık içime sok!” diye onu uyardım. Hemen üzerime abanarak bana bir güzel yerleştirdi. Bir süre sonra çarşafta kan lekeleri görünce oldukça şaşırmıştı. Kızlığımı ona verdiğimi anlamıştı!..
Füze gibi zevkler alemine uçuyordum. Küçük ama sert olan siki amıma çivi gibi giriyor ve bana dünyanı en güzel duygularını tattırıyordu. Bu arada iri göğüslerimi de sıkıştırınca çok tahrik oldum ve peşpeşe iki kere boşaldım. Bir süre sonra o da içime boşaldı. O gece sabaha kadar bana arka arkaya 3 kere attırdı. 2’si içime, biri ağzıma. Çok güzel bir geceydi. O günden sonra onunla sürekli sikiştik hatta onu diğer bayan arkadaşlarıma tavsiye ettim…

köylü gelin

Selamlar. Dayım, köyden birisiyle evlenmişti. Yengem çıtı pıtı, güzel sayılabilecek, küçük göğüslü, iri götlü, minyon tipli, ama çok oynak bir kadındır. Evlendikten birkaç sene sonra pek anlaşamadılar. Yengem de nedense boşanmak yerine, evliliğini devam ettiriyordu. Herhalde 2 çocukları olduğundan boşanmak istemiyordu. Ben askerden geldiğimde, yengemle daha sık konuşuyor, dertleşiyorduk. Yengem bana karşı çok açık konuşur, çekinmezdi. Ben de ona kız arkadaşlarımla olan ilişkilerimi anlatırdım.
Yine birgün kız arkadaşlarım hakkında konuşurken, yengem, “Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!” dedim. Yengem, “Kadınlar da boşalıyormuş, doğru mu?” deyince, ben birden dondum kaldım. Şaşkınlığımı atınca, “Evet doğru, kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen Orgazm olmanın nasıl birşey olduğunu bilmiyormusun?” dedim. “Hayır, bilmiyorum!” dedi. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyordum doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?” diye sordum. Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani asıl işi yapmadan önce, öpüşüp koklaşıp, birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim. Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme çıkar, 1-2 dakikada işini görür yatar!” dedi. Konuşmalarımız çok heycanlı yerlere gidiyordu ki, annem çağırınca, ogün öylece kapandı konu.
İnanamıyordum, demek ki bu kadının ateşi bundan dolayı dışına vuruyordu. Çünkü yengem öyle şakalar yapıyordu ki, hemen oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de çok ilginçtir ki, yengem benden uzak duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu veya korkuyordu.

öğretmen şikiş

Merhaba ben Sibel. 40 yaşında, 1.70 boyunda, 73 kilo ağırlığında, beyaz tenli, dolgun ve diri vücutlu bir bayanım. Evliyim. Ben de bir Lisede öğretmenlik yapıyorum (Kusura bakmayın hangi Lisede öğretmenlik yaptığımı yazmıyorum, ayrıca isimleri de değiştirdim!). Kocam ise uluslarası TIR şöförlüğü yapıyor. Kocamı çok seviyorum, ama cinsel hayatımız nasıl olur bu durumda, siz düşünün. Bu anlatacağım olayı yaşadığımda, kocam yurtdışına gideli 15 gün kadar olmuştu.
O gün okuldan çıktım, eve gidecektim. Otobüste bir yer buldum ve oturdum. Otobüste, bizim okuldan birçok öğrenci vardı. Yanımda ise Emre adındaki öğrencim dikiliyordu. Emre aynı zamanda karşı komşumun oğluydu. 16 yaşında, ama biraz utangaç birisiydi, yani pek arkadaşlarıyla takılmazdı, ama yakışıklı sayılırdı.

Neyse, otobüs duraklardan yolcu aldıkça kalabalıklaşmaya başladı.
Yanıma yaşlı bir teyze geldi, ben de kalkıp yerimi ona verdim. Ama arkamı Emreye dönüp tutununca, Emre de ister istemez arkama dayandı. Ben ne olduğunu anlamak için sağıma soluma bakarken hak verdim çocuğa, çünkü kimse kıpırdayamıyordu. Emreye,
“Oğlum geri gitsene biraz!” dedim. O da,
“Öğretmenim kıpırdayamıyorum!” dedi.
Biraz yan dönmeye çalıştım, ama nafile. Bir müddet sonra arkamda bir sertlik hissetmeye başladım, Emrenin yarrağı kalkmaya başlamıştı. Dönüp baktığımda Emrenin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Resmen öğrencim tarafından otobüste taciz ediliyordum. İçim bir tuhaf olmuştu, 15 gündür de yarrak yüzü görmediğim için, amım sulanmaya başlamış, ne yapacağımı bilemez haldeydim. İşin ilginç yanı, giderek de zevk almaya başlamıştım ve arkamdaki sertlik te iyice büyümüştü.

Ben zevk aleminde gezerken, Emrenin,
“Öğretmenim siz inmiyor musunuz?” demesiyle irkildim. İneceğimiz durağa gelmiştik, ama ben halen orda öylece duruyordum. Hemen kalabalığın arasından sıyrılıp indik ve yürümeye başladık…

dayımın köylü karısı

Selamlar. Dayım, köyden birisiyle evlenmişti. Yengem çıtı pıtı, güzel sayılabilecek, küçük göğüslü, iri götlü, minyon tipli, ama çok oynak bir kadındır. Evlendikten birkaç sene sonra pek anlaşamadılar. Yengem de nedense boşanmak yerine, evliliğini devam ettiriyordu. Herhalde 2 çocukları olduğundan boşanmak istemiyordu. Ben askerden geldiğimde, yengemle daha sık konuşuyor, dertleşiyorduk. Yengem bana karşı çok açık konuşur, çekinmezdi. Ben de ona kız arkadaşlarımla olan ilişkilerimi anlatırdım.
Yine birgün kız arkadaşlarım hakkında konuşurken, yengem, “Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!” dedim. Yengem, “Kadınlar da boşalıyormuş, doğru mu?” deyince, ben birden dondum kaldım. Şaşkınlığımı atınca, “Evet doğru, kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen Orgazm olmanın nasıl birşey olduğunu bilmiyormusun?” dedim. “Hayır, bilmiyorum!” dedi. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyordum doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?” diye sordum. Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani asıl işi yapmadan önce, öpüşüp koklaşıp, birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim. Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme çıkar, 1-2 dakikada işini görür yatar!” dedi. Konuşmalarımız çok heycanlı yerlere gidiyordu ki, annem çağırınca, ogün öylece kapandı konu.
İnanamıyordum, demek ki bu kadının ateşi bundan dolayı dışına vuruyordu. Çünkü yengem öyle şakalar yapıyordu ki, hemen oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de çok ilginçtir ki, yengem benden uzak duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu veya korkuyordu.

Yengem birgün yine sabahtan bize gelmişti. Annem mutfakta çay demlerken, biz yengemle içerde şakalaşıyorduk. Ben kanepede uzanmıştım, yengem ayakta, bana şakalar yapıyordu. Birden şakayla elinden tutarak kendime çekmemle beraber, yengem bilerek kucağıma doğru oturdu. Götünün altında kalkmış yarağımı hissedince, “Ne oluyor?” diyerek kucağımdan kalkmaya çalıştı. Ben de, “Seni istiyor!” dedim ve kalkmasına izin vermedim. Yengem, “Saçmalama, ben senin yengenim!” diyerek tekrar kalkmak için teşebbüste bulundu. Ama ben, “Ne var bunda ki yenge? Hem sana boşalmayı öğretirim!” dedim. Yengem, “Annen gelecek, kapatalım konuyu!” deyince, “Tamam, ama bu burada kalmaz, seni istiyorum yenge!” diyerek kucağımdan kalkmasına izin verdim.
Yengem kalkıp yandaki kanepeye oturunca, “Ne kadar istiyorsun göreceğiz!” dedi. Yengemin bu lafından daha da tahrik olmuştum. Ama o da biliyordu ki, o anda birşey yapamazdım, ortam müsait değildi. Yengeme, “Ben seni uygun zamanda yakalarım!” dedim. Yengem, “Zor yakalarsın! Göreceğiz!” dedi. Tam o sırada annem çaylarla içeri girince, doğal olarak konuyu değiştirdik. Yengem bir çay içip, evde işim var diyerek kalktı. Ben yerimde duramıyordum, yengemle sevişmek için çıldırıyordum. Yengem o iri kalçalarını oynatarak bizim evden ayrıldı. Aklım yengemin kalçalarında kalmıştı, onları ilk defa kucağımda hissetmenin hazzıyla hemen banyoya koştum, 31 çekmeye. Banyoda yarağımı elime alır almaz boşaldım.
Aradan 1 hafta kadar geçti, yengemlere oturmaya gidecektim. Ama hazırlıklı olmalıydım, onun için gitmeden önce duşumu aldım. Yengemlerin eve vardığımda, baktım çocuklar evin önünde oynuyorlardı. Kendi kendime, (Bu iş tamam, evde yengemden başka kimse yoksa bu iş olur!) dedim. Kalbimin atışları artmıştı. Yarağım bile bu düşüncelerden kalkmaya başlamıştı. İçimden (Ne olur evde başka kimse olmasın!) diyerek zile bastım. Yengem, “Kim o?” deyince, “Benim yenge, aç!” dedim. Yegem, “Hıı, bir dakika!” dedi ve kapıyı açtı. Morali bozuktu. “Gel buyur…” deyince, “Ne oldu yenge, neyin var?” dedim. Yengem ağlayarak anlatmaya başladı. Kaynanasıyla anlaşamıyorlarmış. İçimden (Ne hayallerle geldik, ne bulduk!) diye geçirerek, “Üzülme yenge, boşver, takma kafana!” falan diyerek yengemi teselli etmeye çalışıyordum. Morali yerine gelsin diye uğraşırken, yengem, “Başıma ağrılar girdi, çok kötüyüm!” dedi.
Kolonya şişesi TV’nin yanında duruyordu. Aldım geldim ve başladım yengemin başını ovalamaya. 10 dakika kadar ovaladıktan sonra, yengem, “Çok iyi geldi, biraz rahatladım, ellerin dert görmesin, sana da zahmet oldu!” dedi. “Ne demek yenge, sen yeter ki rahatla!” dedim. Ben arkadan başını ovalamaya devam ederken, yengem başladı omuzlarını oynatmaya, “Omuzlarım da ağrıyor!” dedi. “Merak etme yenge, orayı da ovarım, birşeyin kalmaz!” dedim, başladım omuzlarını ovalamaya. Derken farkettim ki, sütyenin askıları gözükmüyordu, sanırım yengem sütyen takmamıştı. Arkasından omuzlarını biraz ovduktan sonra, önüne geçerek omuzlarını arkaya doğru sıkıştırarak göğüslerine doğru bakıyordum. Yengem omuzlarını arkaya doğru gerdikçe, göğüs uçları belli oluyordu. Çıldırmaya başlamıştım bile. Göğüs uçları sanki (Yala beni, ısır beni!) dercesine gömlekten çıkmaya çalışıyorlardı. Yengemin yaşı ilerledikçe, çocuklardan da olsa gerek, o küçük göğüsler irileşmiş, harika duruyordu.
Yengemi sikeceksem zaman kaybetmemeliydim. Ellerimi gömlek yakasından içeri sokup, omuzlarından aşağıya göğüslerine doğru inmeye çalıştım, ama gömlek izin vermiyordu. Gömleğin bir düğmesi açsam ne tepki verirdi acaba? Bunu denemeliydim, yoksa öğrenemezdim. Bir düğmesi açmak için gömleğin düğmesine elimi atınca, yengem irkildi ve hemen elimi tuttu. Ama ben, “Sakin ol yenge, omuzlarına ulaşamıyorum böyle!” deyince, elini çekti. Ben de fırsat bu fırsat deyip, duğmesini açıp, elimi yavaş yavaş göğüslerinin üzerine götürdüm. Yengem, “Yapma, çocuklar dışarda!” dese de, ben, “Kendini bana bırak, sana kadınlığını yaşatacağım, Orgazm nasıl olunur öğreteceğim!” diyordum. Yengem, “Ne olur ileri gitme!” deyip dururken, ben, “Tamam!” diyerek göğüs uçlarını parmaklarımın arasına almıştım bile. Artık geri dönüşü yoktu bu işin, bunu yengem de biliyordu, ama, “Şimdi olmaz, yapma, çocuklar dışarda, heran gelebilirler!” diyebiliyordu sadece.
Gömleğinin bütün düğmelerini açtım, o irileşmiş göğüsler önümde hazırdı artık. Eğilerek başladım yengemin göğüslerini yalamaya. Bazen dayanamıyordum, uçlarını kemiriyordum. Yengem, “Yapma, morartacaksın!” dedikçe, ben daha da çıldırıyordum. Elimi yavaşça şalvarına attım. Yengem, “Yapma, şimdi olmaz!” dese de, aslında acele etmemi istiyordu. Hızlı bir şekilde şalvarını ayağından çekerek çıkartmamla, sadece külotu ile kalmıştı karşımda. Hemen külotunu da çıkararak, yengemi kanepeye doğru uzattım ve başladım hep hayalini kurduğum amını yalamaya. Ama daha önce hiç amı yalanmadığı için, utangaç biçimde bacaklarını tam açmıyordu zilli. Adeta yeni gelin gibi naz yapıyordu ve bu beni daha da şehvetlendiriyordu. Biran önce amına girmeliydim, ama önce yengemin Orgazm olup boşaldığından emin olmalıydım.
15 dakika kadar amını yaladıktan sonra, yengem başımı ittirerek, kasıla kasıla Orgazm olup boşaldı. Boşalırken şekilden şekile girmişti. Yengeme, “Şimdi anladın mı Orgazmın ne olduğunu?” deyince, yengem dudaklarını ısırarak sadece kafasını sallayabildi. Hemen yengemin bacaklarını omzuma kaldırıp, amının önünde yerimi aldım ve vıcık vıcık olmuş amına yarağımı soktum. Yengemin, “Ohhhhhh!” diye inlemesi eşliğinde dibini bulmuştum. Hiç vakit kaybetmeden amına pompalamaya başladım. 5-6 dakika kadar amına sertçe gidip geldikten sonra, yengem sara nöbeti geçirir gibi debelenmeye başladı. Yeniden Orgazm oluyordu yengem. Ben de gelmek üzereydim, “İçine boşalayım mı?” dedim. Yengem inleyerek, “Boşal!” dedi sadece. Böğürerek fışkırttım döllerimi amının derinliklerine…
Yengeme Orgazmın nasıl birşey olduğunu öğretmiştim. Ama bu bana yetmezdi, bu fırsat bir daha çıkmayabilirdi karşıma, acele etmeliydim, devamı gelmeliydi, hayalini kurduğum o kalçaların arasına da girmeliydim. Pencereden çocuklara baktık, oynuyorlardı. Bir sigara molası verdik, WC’ye falan gittik. Banyoya girip, belden aşağımızı yıkadık çıktık.
Yengem külodunu ve şalvarını giyecekken elinden aldım ve “Daha işimiz bitmedi, arkadan da yapacağım!” dedim. Yengem telaşa kapıldı hemen, “Ordan olmaz, daha dayın bile ordan yapmadı! Hem çok acıyormuş!” demeye başladı. “Sen bana bırak aşkım!” diyerek, yengemi zorla domaltıp arkasına geçtim ve başladım götünün deliğini yalamaya. Yengemin çok hoşuna gitmişti, dilimi götünün deliğine sokup çıkardıkça çıldırmış gibi sesler çıkarıyordu. Bu arada yarağım tekrar kalkmıştı. Biraz da parmaklayarak göt deliğini alıştırdıktan sonra, yengemi sırtüstü yatırdım. Yengemin bacaklarını omzuma alıp, götüne sokmaya çalışırken zorladıkça, yengem kalçalarını kaldırıp, “Yapma, olmuyor işte!” diyordu.
Fakat olmalıydı, yengemin o götünü çatır çatır sikmeliydim. Yengemi tekrar domaltarak, önce amına soktum ve bir 5-6 dakika amını siktim. Amı vıcık vıcık olmuştu yine. Amının sularını yarağımın başına bulaştırarak göt deliğine yüklendim. Birkaç denemeden sonra yarağımın kafası götüne girmiş ve yengemden, “Ihhhhhh!” diye bir ses gelmişti. Ama dinlermiyim hiç, birdaha yüklenmemle birlikte kalanını da kökledim. Yengem, “Uffff! Yanıyor! Çıkart! Öldüm!” dedikçe, ben, “Geçer şimdi aşkım!” diyor, yengemin götüne pompalamaya devam ediyordum. Biliyordum, acı çekiyordu. Götünün içine bir boşalabilsem rahat bırakacaktım yengemi, ama bir türlü gelemiyordum. Bu sefer boşalmam uzun sürecekti.
Bir 20-25 dakika siktim yengemin götünü. Yengemin göt deliği artık genişlemişti, çok rahat girip çıkıyordum götüne. Yengem de artık sadece uzun uzun ıhılıyordu. Bir müddet sonra geleceğimi hissedince bir baktım ki, deliğinden kan gelmiş, yarağım kanlanmıştı. Canım yengeciğim benim, bilse başına gelecekleri asla götten vermezdi. İçine boşaldıktan sonra yarağımı götünden çıkarınca, o da anladı götünün kanadığını. Ama bana kızamıyordu, çünkü kadınlığını sayemde yaşamıştı ve çok mutlu olmuştu.
Gitme vaktim geldiğinde, yengem, “Cenabet gitme, duş al öyle çık!” dedi. “Tamam!” dedim. Bana banyoyu hazırlamaya giderken ayakta zor duruyordu. O oynak yengem, süt dökmüş kedi gibi olmuştu.
Zilli yengem benim, hastayım senin o iri götüne!