1 Mayıs 2015 Cuma

anasınıfı ögretmenini siktim

Merhaba sex hikayeleri okuyucuları , ben Ece.  Anasınıfı öğretmeniyim. Yazları hem tatil yapıyor hem de anasınıfı seviyesinde çocukların katıldığı çocuk kulübünde öğretmenlik yapıyorum. Çok boğucu bir yaz akşamıydı. Sahilde bir süre yalnız yürüdüm. Arada bir oralarda toplanan gençlerin önünden geçerek belki birini ayarlarım ümidiyle gözlerinin içine bakıyordum. Arkadaş yüzünden çok şanssızdım. Son derece güzel ve çekici bir kızolmama rağmen, kadınsızlık yüzünden çıldıran gençler bir türlü benim farkıma varamıyorlardı!
Güzel bir bayan olduğum için benim için “mutlaka bir arkadaşı vardır” diye düşünüyorlardı. Oysa yanılıyorlardı! Yaraksızlıktan ölüyordum ve kızlığımı verecek, beni bu lanet olası dertten kurtaracak birini arıyordum!..
O gece Santana Barda takılmaya karar vermiştim. Eve giderek en dekolte kıyafetlerimi giydim. Altıma deri bir mini etek, üstüme göğüslerimi açıkta bırakacak şekilde bir bluz, bacaklarıma da Fransadan hediye gelen siyah parizien çoraplarımı giymiştim. Tam bir orospuya benziyordum ve bu görünüm bana çok büyük zevk veriyordu.
Barda bir tabure bularak oturdum. Ortam karanlıktı. Yanıp sönen ışıkların altında gençler dansediyordu. Bir Blody Marry alarak etrafı izlemeye başladım. Uzun saçlı, hafif esmer bir gençdikkatimi çekti. Oldukça kıvrak dans ediyordu. Partneri yoktu. Birlikte dansettiği yegane ama çirkin bir kız ise öbür başka adam tarafından gaspedilmişti. Gencin öfkesini hissediyordum.
Yerimden kalkarak piste çıktım ve nispet olsun diye o gençle dansetmeye başladım. Çirkin karı acayip mort olmuştu. Gençle tanıştık. İsmi Efe idi. Efe’yi bir süre sonra kafaya alıp benim eve gitmeye ikna ettim. Birlikte çıktık. Oldukça güzel döşediğim eve varır varmaz hiç vakit kaybetmeden onu yatak odasına götürdüm. Tek başına yaşamama rağmen yatağın çift kişilik olması onun şaşırtmıştı.
Hemen Efe’nin dudaklarından kaptım. Kadın parfümüm onu çıldırmıştı. Deliler gibi göğüslerimi okşuyor ve dudaklarımı emiyordu. Amım acayip sulanmıştı. Göğüslerimin sertliği onu iyice tahrik etmişti. Birden eğilerek onunkini düğmelerinin arasından çıkarıp ağzıma almaya başladım. Siki taş gibi olmuştu. Fazla büyük değildi ama bana zevk vermek için yeterdi.
Çok güzel yalıyordum. Geleceğini anladığım zaman zevkten dört köşe olmuştum. Ağzıma fışkırmaya başladı. Kesik kesik fışkırıyordu. Spermleri boğazıma doldu, bir kısmı ise yüzüme dağıldı. Dilimle her damlasını yalayarak yuttum. Sonra 15 dakika kadar onunla sohbet ettim. Bu arada kilot giymediğim bacaklarımı aralayarak eteğin altından kıllı amımı ona gösteriyordum. Bunun gençler için erotik olduğunun farkındaydım.
Eteğimin arasından amıma bakınca onunki hemen sertleşti. Ben o zaman eteğimi çıkartarak bacaklarımı yana açtım ve amımı yalaması için ona fırsat tanıdım. Bacaklarımın arasına yerleşerek amımı yalamaya başladı. Bızırım bayram ediyordu. Diliyle bızırımı ezince içimden kayganlaşmaya ve onunkini şiddetle istemeye başladım. “Yeter artık içime sok!” diye onu uyardım. Hemen üzerime abanarak bana bir güzel yerleştirdi. Bir süre sonra çarşafta kan lekeleri görünce oldukça şaşırmıştı. Kızlığımı ona verdiğimi anlamıştı!..
Füze gibi zevkler alemine uçuyordum. Küçük ama sert olan siki amıma çivi gibi giriyor ve bana dünyanı en güzel duygularını tattırıyordu. Bu arada iri göğüslerimi de sıkıştırınca çok tahrik oldum ve peşpeşe iki kere boşaldım. Bir süre sonra o da içime boşaldı. O gece sabaha kadar bana arka arkaya 3 kere attırdı. 2’si içime, biri ağzıma. Çok güzel bir geceydi. O günden sonra onunla sürekli sikiştik hatta onu diğer bayan arkadaşlarıma tavsiye ettim…

köylü gelin

Selamlar. Dayım, köyden birisiyle evlenmişti. Yengem çıtı pıtı, güzel sayılabilecek, küçük göğüslü, iri götlü, minyon tipli, ama çok oynak bir kadındır. Evlendikten birkaç sene sonra pek anlaşamadılar. Yengem de nedense boşanmak yerine, evliliğini devam ettiriyordu. Herhalde 2 çocukları olduğundan boşanmak istemiyordu. Ben askerden geldiğimde, yengemle daha sık konuşuyor, dertleşiyorduk. Yengem bana karşı çok açık konuşur, çekinmezdi. Ben de ona kız arkadaşlarımla olan ilişkilerimi anlatırdım.
Yine birgün kız arkadaşlarım hakkında konuşurken, yengem, “Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!” dedim. Yengem, “Kadınlar da boşalıyormuş, doğru mu?” deyince, ben birden dondum kaldım. Şaşkınlığımı atınca, “Evet doğru, kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen Orgazm olmanın nasıl birşey olduğunu bilmiyormusun?” dedim. “Hayır, bilmiyorum!” dedi. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyordum doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?” diye sordum. Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani asıl işi yapmadan önce, öpüşüp koklaşıp, birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim. Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme çıkar, 1-2 dakikada işini görür yatar!” dedi. Konuşmalarımız çok heycanlı yerlere gidiyordu ki, annem çağırınca, ogün öylece kapandı konu.
İnanamıyordum, demek ki bu kadının ateşi bundan dolayı dışına vuruyordu. Çünkü yengem öyle şakalar yapıyordu ki, hemen oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de çok ilginçtir ki, yengem benden uzak duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu veya korkuyordu.

öğretmen şikiş

Merhaba ben Sibel. 40 yaşında, 1.70 boyunda, 73 kilo ağırlığında, beyaz tenli, dolgun ve diri vücutlu bir bayanım. Evliyim. Ben de bir Lisede öğretmenlik yapıyorum (Kusura bakmayın hangi Lisede öğretmenlik yaptığımı yazmıyorum, ayrıca isimleri de değiştirdim!). Kocam ise uluslarası TIR şöförlüğü yapıyor. Kocamı çok seviyorum, ama cinsel hayatımız nasıl olur bu durumda, siz düşünün. Bu anlatacağım olayı yaşadığımda, kocam yurtdışına gideli 15 gün kadar olmuştu.
O gün okuldan çıktım, eve gidecektim. Otobüste bir yer buldum ve oturdum. Otobüste, bizim okuldan birçok öğrenci vardı. Yanımda ise Emre adındaki öğrencim dikiliyordu. Emre aynı zamanda karşı komşumun oğluydu. 16 yaşında, ama biraz utangaç birisiydi, yani pek arkadaşlarıyla takılmazdı, ama yakışıklı sayılırdı.

Neyse, otobüs duraklardan yolcu aldıkça kalabalıklaşmaya başladı.
Yanıma yaşlı bir teyze geldi, ben de kalkıp yerimi ona verdim. Ama arkamı Emreye dönüp tutununca, Emre de ister istemez arkama dayandı. Ben ne olduğunu anlamak için sağıma soluma bakarken hak verdim çocuğa, çünkü kimse kıpırdayamıyordu. Emreye,
“Oğlum geri gitsene biraz!” dedim. O da,
“Öğretmenim kıpırdayamıyorum!” dedi.
Biraz yan dönmeye çalıştım, ama nafile. Bir müddet sonra arkamda bir sertlik hissetmeye başladım, Emrenin yarrağı kalkmaya başlamıştı. Dönüp baktığımda Emrenin yüzü kıpkırmızı olmuştu. Resmen öğrencim tarafından otobüste taciz ediliyordum. İçim bir tuhaf olmuştu, 15 gündür de yarrak yüzü görmediğim için, amım sulanmaya başlamış, ne yapacağımı bilemez haldeydim. İşin ilginç yanı, giderek de zevk almaya başlamıştım ve arkamdaki sertlik te iyice büyümüştü.

Ben zevk aleminde gezerken, Emrenin,
“Öğretmenim siz inmiyor musunuz?” demesiyle irkildim. İneceğimiz durağa gelmiştik, ama ben halen orda öylece duruyordum. Hemen kalabalığın arasından sıyrılıp indik ve yürümeye başladık…

dayımın köylü karısı

Selamlar. Dayım, köyden birisiyle evlenmişti. Yengem çıtı pıtı, güzel sayılabilecek, küçük göğüslü, iri götlü, minyon tipli, ama çok oynak bir kadındır. Evlendikten birkaç sene sonra pek anlaşamadılar. Yengem de nedense boşanmak yerine, evliliğini devam ettiriyordu. Herhalde 2 çocukları olduğundan boşanmak istemiyordu. Ben askerden geldiğimde, yengemle daha sık konuşuyor, dertleşiyorduk. Yengem bana karşı çok açık konuşur, çekinmezdi. Ben de ona kız arkadaşlarımla olan ilişkilerimi anlatırdım.
Yine birgün kız arkadaşlarım hakkında konuşurken, yengem, “Merak ettiğim birşeyi soracağım, ama gülmeyeceksin!” dedi. “Tamam yenge, sor!” dedim. Yengem, “Kadınlar da boşalıyormuş, doğru mu?” deyince, ben birden dondum kaldım. Şaşkınlığımı atınca, “Evet doğru, kadınlar da boşalır, yani Orgazm olurlar. Sen Orgazm olmanın nasıl birşey olduğunu bilmiyormusun?” dedim. “Hayır, bilmiyorum!” dedi. Bu duruma ne diyeceğimi bilmiyordum doğrusu. Birkaç saniye düşünüp, “Peki, siz dayımla hiç ön sevişme yapmıyormusunuz?” diye sordum. Yengem, “O ne ki?” dedi. “Yani asıl işi yapmadan önce, öpüşüp koklaşıp, birbirinizi yalamıyormusunuz?” dedim. Yengem, “Yooo, hayır, dayın genelde üstüme çıkar, 1-2 dakikada işini görür yatar!” dedi. Konuşmalarımız çok heycanlı yerlere gidiyordu ki, annem çağırınca, ogün öylece kapandı konu.
İnanamıyordum, demek ki bu kadının ateşi bundan dolayı dışına vuruyordu. Çünkü yengem öyle şakalar yapıyordu ki, hemen oracıkta altıma yatırmamak için kendimi zor tuttuğum zaman çok olmuştur. Ama bazen de çok ilginçtir ki, yengem benden uzak duruyordu. Sanırım evdekilerden çekiniyordu veya korkuyordu.

Yengem birgün yine sabahtan bize gelmişti. Annem mutfakta çay demlerken, biz yengemle içerde şakalaşıyorduk. Ben kanepede uzanmıştım, yengem ayakta, bana şakalar yapıyordu. Birden şakayla elinden tutarak kendime çekmemle beraber, yengem bilerek kucağıma doğru oturdu. Götünün altında kalkmış yarağımı hissedince, “Ne oluyor?” diyerek kucağımdan kalkmaya çalıştı. Ben de, “Seni istiyor!” dedim ve kalkmasına izin vermedim. Yengem, “Saçmalama, ben senin yengenim!” diyerek tekrar kalkmak için teşebbüste bulundu. Ama ben, “Ne var bunda ki yenge? Hem sana boşalmayı öğretirim!” dedim. Yengem, “Annen gelecek, kapatalım konuyu!” deyince, “Tamam, ama bu burada kalmaz, seni istiyorum yenge!” diyerek kucağımdan kalkmasına izin verdim.
Yengem kalkıp yandaki kanepeye oturunca, “Ne kadar istiyorsun göreceğiz!” dedi. Yengemin bu lafından daha da tahrik olmuştum. Ama o da biliyordu ki, o anda birşey yapamazdım, ortam müsait değildi. Yengeme, “Ben seni uygun zamanda yakalarım!” dedim. Yengem, “Zor yakalarsın! Göreceğiz!” dedi. Tam o sırada annem çaylarla içeri girince, doğal olarak konuyu değiştirdik. Yengem bir çay içip, evde işim var diyerek kalktı. Ben yerimde duramıyordum, yengemle sevişmek için çıldırıyordum. Yengem o iri kalçalarını oynatarak bizim evden ayrıldı. Aklım yengemin kalçalarında kalmıştı, onları ilk defa kucağımda hissetmenin hazzıyla hemen banyoya koştum, 31 çekmeye. Banyoda yarağımı elime alır almaz boşaldım.
Aradan 1 hafta kadar geçti, yengemlere oturmaya gidecektim. Ama hazırlıklı olmalıydım, onun için gitmeden önce duşumu aldım. Yengemlerin eve vardığımda, baktım çocuklar evin önünde oynuyorlardı. Kendi kendime, (Bu iş tamam, evde yengemden başka kimse yoksa bu iş olur!) dedim. Kalbimin atışları artmıştı. Yarağım bile bu düşüncelerden kalkmaya başlamıştı. İçimden (Ne olur evde başka kimse olmasın!) diyerek zile bastım. Yengem, “Kim o?” deyince, “Benim yenge, aç!” dedim. Yegem, “Hıı, bir dakika!” dedi ve kapıyı açtı. Morali bozuktu. “Gel buyur…” deyince, “Ne oldu yenge, neyin var?” dedim. Yengem ağlayarak anlatmaya başladı. Kaynanasıyla anlaşamıyorlarmış. İçimden (Ne hayallerle geldik, ne bulduk!) diye geçirerek, “Üzülme yenge, boşver, takma kafana!” falan diyerek yengemi teselli etmeye çalışıyordum. Morali yerine gelsin diye uğraşırken, yengem, “Başıma ağrılar girdi, çok kötüyüm!” dedi.
Kolonya şişesi TV’nin yanında duruyordu. Aldım geldim ve başladım yengemin başını ovalamaya. 10 dakika kadar ovaladıktan sonra, yengem, “Çok iyi geldi, biraz rahatladım, ellerin dert görmesin, sana da zahmet oldu!” dedi. “Ne demek yenge, sen yeter ki rahatla!” dedim. Ben arkadan başını ovalamaya devam ederken, yengem başladı omuzlarını oynatmaya, “Omuzlarım da ağrıyor!” dedi. “Merak etme yenge, orayı da ovarım, birşeyin kalmaz!” dedim, başladım omuzlarını ovalamaya. Derken farkettim ki, sütyenin askıları gözükmüyordu, sanırım yengem sütyen takmamıştı. Arkasından omuzlarını biraz ovduktan sonra, önüne geçerek omuzlarını arkaya doğru sıkıştırarak göğüslerine doğru bakıyordum. Yengem omuzlarını arkaya doğru gerdikçe, göğüs uçları belli oluyordu. Çıldırmaya başlamıştım bile. Göğüs uçları sanki (Yala beni, ısır beni!) dercesine gömlekten çıkmaya çalışıyorlardı. Yengemin yaşı ilerledikçe, çocuklardan da olsa gerek, o küçük göğüsler irileşmiş, harika duruyordu.
Yengemi sikeceksem zaman kaybetmemeliydim. Ellerimi gömlek yakasından içeri sokup, omuzlarından aşağıya göğüslerine doğru inmeye çalıştım, ama gömlek izin vermiyordu. Gömleğin bir düğmesi açsam ne tepki verirdi acaba? Bunu denemeliydim, yoksa öğrenemezdim. Bir düğmesi açmak için gömleğin düğmesine elimi atınca, yengem irkildi ve hemen elimi tuttu. Ama ben, “Sakin ol yenge, omuzlarına ulaşamıyorum böyle!” deyince, elini çekti. Ben de fırsat bu fırsat deyip, duğmesini açıp, elimi yavaş yavaş göğüslerinin üzerine götürdüm. Yengem, “Yapma, çocuklar dışarda!” dese de, ben, “Kendini bana bırak, sana kadınlığını yaşatacağım, Orgazm nasıl olunur öğreteceğim!” diyordum. Yengem, “Ne olur ileri gitme!” deyip dururken, ben, “Tamam!” diyerek göğüs uçlarını parmaklarımın arasına almıştım bile. Artık geri dönüşü yoktu bu işin, bunu yengem de biliyordu, ama, “Şimdi olmaz, yapma, çocuklar dışarda, heran gelebilirler!” diyebiliyordu sadece.
Gömleğinin bütün düğmelerini açtım, o irileşmiş göğüsler önümde hazırdı artık. Eğilerek başladım yengemin göğüslerini yalamaya. Bazen dayanamıyordum, uçlarını kemiriyordum. Yengem, “Yapma, morartacaksın!” dedikçe, ben daha da çıldırıyordum. Elimi yavaşça şalvarına attım. Yengem, “Yapma, şimdi olmaz!” dese de, aslında acele etmemi istiyordu. Hızlı bir şekilde şalvarını ayağından çekerek çıkartmamla, sadece külotu ile kalmıştı karşımda. Hemen külotunu da çıkararak, yengemi kanepeye doğru uzattım ve başladım hep hayalini kurduğum amını yalamaya. Ama daha önce hiç amı yalanmadığı için, utangaç biçimde bacaklarını tam açmıyordu zilli. Adeta yeni gelin gibi naz yapıyordu ve bu beni daha da şehvetlendiriyordu. Biran önce amına girmeliydim, ama önce yengemin Orgazm olup boşaldığından emin olmalıydım.
15 dakika kadar amını yaladıktan sonra, yengem başımı ittirerek, kasıla kasıla Orgazm olup boşaldı. Boşalırken şekilden şekile girmişti. Yengeme, “Şimdi anladın mı Orgazmın ne olduğunu?” deyince, yengem dudaklarını ısırarak sadece kafasını sallayabildi. Hemen yengemin bacaklarını omzuma kaldırıp, amının önünde yerimi aldım ve vıcık vıcık olmuş amına yarağımı soktum. Yengemin, “Ohhhhhh!” diye inlemesi eşliğinde dibini bulmuştum. Hiç vakit kaybetmeden amına pompalamaya başladım. 5-6 dakika kadar amına sertçe gidip geldikten sonra, yengem sara nöbeti geçirir gibi debelenmeye başladı. Yeniden Orgazm oluyordu yengem. Ben de gelmek üzereydim, “İçine boşalayım mı?” dedim. Yengem inleyerek, “Boşal!” dedi sadece. Böğürerek fışkırttım döllerimi amının derinliklerine…
Yengeme Orgazmın nasıl birşey olduğunu öğretmiştim. Ama bu bana yetmezdi, bu fırsat bir daha çıkmayabilirdi karşıma, acele etmeliydim, devamı gelmeliydi, hayalini kurduğum o kalçaların arasına da girmeliydim. Pencereden çocuklara baktık, oynuyorlardı. Bir sigara molası verdik, WC’ye falan gittik. Banyoya girip, belden aşağımızı yıkadık çıktık.
Yengem külodunu ve şalvarını giyecekken elinden aldım ve “Daha işimiz bitmedi, arkadan da yapacağım!” dedim. Yengem telaşa kapıldı hemen, “Ordan olmaz, daha dayın bile ordan yapmadı! Hem çok acıyormuş!” demeye başladı. “Sen bana bırak aşkım!” diyerek, yengemi zorla domaltıp arkasına geçtim ve başladım götünün deliğini yalamaya. Yengemin çok hoşuna gitmişti, dilimi götünün deliğine sokup çıkardıkça çıldırmış gibi sesler çıkarıyordu. Bu arada yarağım tekrar kalkmıştı. Biraz da parmaklayarak göt deliğini alıştırdıktan sonra, yengemi sırtüstü yatırdım. Yengemin bacaklarını omzuma alıp, götüne sokmaya çalışırken zorladıkça, yengem kalçalarını kaldırıp, “Yapma, olmuyor işte!” diyordu.
Fakat olmalıydı, yengemin o götünü çatır çatır sikmeliydim. Yengemi tekrar domaltarak, önce amına soktum ve bir 5-6 dakika amını siktim. Amı vıcık vıcık olmuştu yine. Amının sularını yarağımın başına bulaştırarak göt deliğine yüklendim. Birkaç denemeden sonra yarağımın kafası götüne girmiş ve yengemden, “Ihhhhhh!” diye bir ses gelmişti. Ama dinlermiyim hiç, birdaha yüklenmemle birlikte kalanını da kökledim. Yengem, “Uffff! Yanıyor! Çıkart! Öldüm!” dedikçe, ben, “Geçer şimdi aşkım!” diyor, yengemin götüne pompalamaya devam ediyordum. Biliyordum, acı çekiyordu. Götünün içine bir boşalabilsem rahat bırakacaktım yengemi, ama bir türlü gelemiyordum. Bu sefer boşalmam uzun sürecekti.
Bir 20-25 dakika siktim yengemin götünü. Yengemin göt deliği artık genişlemişti, çok rahat girip çıkıyordum götüne. Yengem de artık sadece uzun uzun ıhılıyordu. Bir müddet sonra geleceğimi hissedince bir baktım ki, deliğinden kan gelmiş, yarağım kanlanmıştı. Canım yengeciğim benim, bilse başına gelecekleri asla götten vermezdi. İçine boşaldıktan sonra yarağımı götünden çıkarınca, o da anladı götünün kanadığını. Ama bana kızamıyordu, çünkü kadınlığını sayemde yaşamıştı ve çok mutlu olmuştu.
Gitme vaktim geldiğinde, yengem, “Cenabet gitme, duş al öyle çık!” dedi. “Tamam!” dedim. Bana banyoyu hazırlamaya giderken ayakta zor duruyordu. O oynak yengem, süt dökmüş kedi gibi olmuştu.
Zilli yengem benim, hastayım senin o iri götüne!

4 Nisan 2015 Cumartesi

baba kız hikaye

Kızımdan ve kendimden çok utandım… sayın okuyucular bu yazıyı yazıp yazmamak için çok düşündüm.çok tereddüt ettim doğrusu.. zira içimdeki utanç ve sır beni delirtiyordu. çok hikayeleri okudum. çoğunluğunun fantazi olduğunu ama bazılarınında gerçek olduğunu, burada paylaşıldığını görerek, deşarz olmak için sırrımı yazarak paylaşmaya karar verdim. yazı uzun olduğu için özür dilerim. anlamanız için sabırla okumanızı rica ediyorum..ben 58 yaşında emekli, eğitimli bir beyim.. eşimi 3 yıl önce kaybettik..büyük kızım evliydi. küçük kızımla beraber kalakalmıştık yalnız. annesi öldüğünde 15 yaşında olan kızıma kalmıştı evin sorumluluğu sanki. zaman zaman baldızım yardımcı oluyordu ama büyük bölümü kızıma aitti..oda annemi aratmayacağım babacığım sana diye her işe koşuyordu. yapma kızım senin okuman lazım dememe rağmen hem derslerine çalışıyor hemde ev işlerini çekip çevriyordu adeta. geceleri eşim aklıma geldiğinde duygulanıyor zaman zaman kızıma farkettirmeden ağladığımda oluyordu..eşimin ölümünün üzerinden iki yıl geçmişti. okullar tatil olmuş, kızımla rutin hayatımıza devam ediyorduk.. bir gece kızım bak sende büyüdün yarın öbür gün üniversiteye gider, daha sonrada yuvanı kurmaya hazırlanır ve kurarsın. bende tamamen yalnız kalırım. eğer izin verirsen sen okula gitmeden ben başımın çaresine bakayım. hem senin işlerin hafifler hemde ben yalnız kalmam sonra dedim. müthiş bir tepki göstererek, hayır baba, ben evlenmeyeceğim. üniversiteyede burada gider sana bakarım. lütfen ne olur bunları hiç düşünme dedi. olmaz kızım. seninde ablan gibi yuvanı kurmak hakkın. evlenmemeni ben kabul etmem diyerek uzun bir süre tartıştık. sarıldı bana ağladı bir zaman. sen istesende istemesende ben evlenmeyip babacığıma bakacağım dedi. orada tartışmayı kestik. ileride fikri değişir diye düşündüm.bir kaç hafta hiç bu konuyu konuşmadık ama bir başka düşkünleşmeye başladı üzerime. konuştuklarımız nedeni ile yapıyor, bana yalnızlığımı hissettirmemek için çocukca davranış gösteriyor diye düşünüyordum. birde bana küçüklüğünden itibaren çok düşkündü. bir gece fırtına ve gök gürültüsü ile uyandım kızım ağlıyordu. gittim odasına ne oldu kızım diye seslendim. korkuyorum babacığım seninle yatabilirmiyim dedi. aldım yatağıma getirdim beraber yattık. uyuduk. sabah olduğunda baktım sarılmış bana mışıl mışıl uyuyordu can kızım.. uyanmasın diye bir zaman öyle kaldım. bir süre sonra uyandı. baktı ben uyanmışım. öptü beni babişkom. bundan sonra senle yatayım ne olur diye başladı mızıklanmaya cilve yapmaya çocukca. kızım sen büyüdün olurmu herkes yatağında hem sende bende rahat edemeyiz değilmi dedim. ama babişkom annemle yatıyordun o zaman rahat etmiyormuydun gibi saçmalamaya. neyse kızım kalkalım diyerek ben kalktım. peşimden oda kalktı. aradan bir kaç gün geçti. bir akşam ben alkol alıyor, eşimi düşünüyordum gene. kzım, baba ben uyuyamıyorum, korkuyorum, yanında yatabilirmiyim dedi gene. tamam kızım yatabilirsin dedim. tşk ederim canım babişkom diyerek beni öptü ve yatmaya gitti. ben bazı akşamlar geç yatar gece yarılarına kadar bilgi sayarda okur gezinir bazende porno film izler sonra banyoda rahatlayıp duş alır yatardım.. zaman sonra odama geçtim. kızım uyuyordu. onu rahatsız etmeden yattım. alkolünde etkisi ile uyudum hemen….. ve o gece uykudan, yarağımda müthiş bir zevkle uyandım. ama alkolün etkisi ve uyku mahmurluğundan ne olduğunuda anlayamıyordum. gözlerimi açamıyordum. sadece yarağımda müthiş bir zevk hissediyordum.. bir zaman o zevki yaşayarak ne olduğunu düşünmeye çalıştım. sanırım rüyalanıyorum. ne oluyor bana diye düşünüyor, yarı uyuyordum. rüya isede o zevk bitmesin istiyordum. kızımın yanımda olduğunu unutmuş, aklıma bile gelmiyordu.. sadece zevk bitmesin istiyordum. rüyadır diye uyumaya çalışıyor, uyanmak istemiyordum. zevkim saatlerce sürsün istiyordum. zira eşimden sonra o zevki unutmuştum sanki. bir zaman zevk devam etti. ben zevkimle bütünleşmeye çalşırken, bir el daşşağıma dokunup okşadığını, yarağımın sıcak bir ortamda zevke boğulduğunu farkedince düşüncelerimi toparlamaya çalışarak. biraz daha kendime gelmeye çalıştım. zorakide olsa gözlerimi açtığımda dondum kaldım.. evet kızım çırılçıplak soyunmuş, kilotumdan yarağımı çıkarmış, dondurma yalar gibi yalıyordu. zaman zaman ağzına alıyor dudakları ile inip çıkıyordu. uyandığımı farketmemişti. o sanki bir görev yapıyormuşcasına işine devam ediyordu. ne yapacağımı şaşırmış donmuş kalmıştım. boş gözle kızımı izliyordum. harika bir vücudu vardı elbette. diri göğüsleri. minicik amcığı. oda sokak lambası ile aydınlandığı için loşta olsa her hareket ve cisim görünüyordu.. bir zaman dondum kızımı izledim. sonra kendime geldiğimde, kızım sen ne yapıyorsun. bu ne hal diye çıkıştım.. tabi yarağımı ağzından çektim aldım. utandı elinin birini göğüslerine, birinide amına kapatarak ağlamaya başladı. ben kızıyor söyleniyorum. kızım biz baba kız, oluyormu böyle. kimden öğrendin bunları.. nasıl yaparsın gibi azarladıkca o ağlıyordu.. kızımı çok nazlı büyütmüştüm.. o ağlaması içimi oyuyordu adeta. içimden acaba cinsel meraklarımı vardı. neden konuşmadım kızımla, annesinin ölümünde kızmı ihmal ettim galiba diye düşünerekde kızıyordum kendime için için. ağlamasına dayanamadım. onu elimle yatağa yatırdım. üzerini örttüm.. ağlama kızım. dayanamam ağlamana, annenin emanetisin bana diyerek teselli etmeye çlıştım. ama biliyorsun kızım. yaptığında yanlış. bana sorsaydın ben meraklarını giderici yönlendirme yada konuşma yapardım sana dedim. bir zaman sustuk. ne yapacağımı şaşırmıştım.. ne diyeceğimide çok karmaşık düşünceler içindeydim.. bir zaman sonra suskunluğunu bozarak, babacığım açık olabilirmiyim dedi. elbette kızım daha öncede açık olsaydın bu rezaleti yaşamamış olurduk dedim.. baba lütfen beni dinlermsin dedi. tamam kızım dedim. ama lütfen kızmadan sonuna kadar dinle beni dedi. tamam dedim. bak babişkom. geceleri annemi özleyip ağladığını. annemi çok özlediğini, zaman zaman bilgisayarda filmler izleyip banyoya gittiğini, orada kendini tatmin ettiğini, elbette bir kadına ihtiyaç duyup evlenmek isetiğini hepsini biliyorum. lütfen kızma. seni çok izledim zaman zaman. çok düşündüm, annemin bütün görevlerini yapıyordum ama sana olan kadınlık görevini yapamıyordum. seni bir başka kadına asla vermemeyi, bu nedenle evlenmemeyi gerekirse annemin kadınlık görevinide yapmayı düşündüm ve kafaya koydum. çok okudum. bende filmler izledim baba kızma lütfen. kadınlık nasıl olur, nasıl yapılır diye. dikkatini çekip senin hamle yapmanı çok bekledim ama hiç oralı olmadın. beni uyutmaya gönderip sen filmler izliyor organınla oynuyor sonra banyoya gidiyordun çok geceler izledim seni. bu gece kesin kararımı vererek, alkolde aldı, kesin annem zannederek olur diye yatağada çıplak yattım. ama farkına bile varmadın babacığım.. bende bir yerden başlamam gerek diye gördüğünü yapmaya başladım. özür dilerim ama kesin kararlıyım babacığım. sen uyanmasan başarmıştım. şimdi kadın olmuştum. evet bende utanıyorum ama annemin bütün görevlerini kafaya koydum yapacağım. günahı varsada benim, ayıpsada benim. lütfen beni affet ve lütfen kabul et ne olur babacığım. seni başka kadınla düşünemiyorum kabul edemiyorum dedi. hayır kızım asla olmaz. çok istiyorsan git erkek arkadaşlarınla ol. ama baba kız olmaz dedim. ama babacığım biliyorumki annem öleli iki yıl oldu hiç bir kadınla olmadın. okuduğum yazılarda erkekler günlük ihtiyaç duyarlarmış. sende erkeksin dedi. o gençlikteydi kızım ben yaşlandım. dediğin kadar değil dedim.. geceleri film izlerken organınla oynarken öyle gözükmüyordu, ne olur lütfen babacığım.. diye yalvarıyor bense diretiyordum. bir sessizlik daha oldu.. peki bişey isteyebilirmiyim dedi. evet dedim. okşamama izin ver lütfen. çok hoşuma gitti. okşamaktan bişey olmaz zararıda olmaz dedi. ben olmaz derken o elini yarağıma atarak kavradı sıkıca lütfen babacığım, başka erkek ile denetme hiç olmazsa dedi. bu arada beynim durmuştu adeta ne diyeceğimi bilemez olmuştum. yılların da verdiği açlık ve içimdeki çarpık duygularda harekete geçmişti sanki. zira yarağım kızımın elindeydi yavaş yavaş okşuyordu hemde yalvarıyordu. o karmaşık duygular içinde tamam ama ilişki yok dedim tamam babişkom. ilişki haricinde istediğimi yapabilirmiyim ne olur izin ver. senin olduğu kadar benimde hakkım var onda diyerek yalvarmasına devam etti. ilişki olmamak kaydı ile tamam dedim. tamam dediğime ben bile inanamıyordum.. kızım resmen yarağımı okşuyor yalıyordu gene.. bir ara babacığım ışığı yakmak ve küçük babacığımı görerek okşamak istiyorum ne olur izin ver dedi. ne istiyorsan yap diye bir söz çıktı gene benden. hemen kızım uzandı baş ucundaki lambayı açıverdi. aman allahım kızımın vücudu ne kadar harikaydı. inanın o an içim titredi yarağım anında sertleşti. kızım lütfen giyin dedim. zira kendime güvenemeyeceğimi düşündüm.. olmaz babacığım. ben böyle rahatım.. hem bunda benim hakkım varsa bendede senin hakkın var. ilişki olmamak kaydı ile sende bana bakabilir okşaya bilirsin hatta babacığım, dedi durdu. evet kızım nedemek hatta babacığım. devam et dedim. kızmaca yok ama dedi. yok dedim. sende kızının istediği yerini okşayabilir yalayabilirsin diyerek yarağı ağzına aldı hemen. dudakları ve dili ile okşamaya başladı, zevk sardı bedenimi o an. ne diyeceğimi şaşırdım. beynim duygularım karmakarışık oldu biran.. kızıma hem bakmak istemiyordum hemde gözümü alamıyordum. bir zaman yaladı gözlerime bakarak. dili ile dondurma yalar gibi yalamaya başladı hemde. babişkom küçük babacığımı çok sevdim ben.. bundan sonra çok öpmek isterim dedi gülerek. saçmalama kızım. yeter, bırak artık dedim. olmaaaaz söz verdin diyerek devam ediyor. bense artık dayanamıyor her an kızıma saldıracak, ne olursa olsun artık diyecek duruma gelmeye başladım. yıllar sonra erkeklik adralinim tavana vurmaya başlamıştı adeta.. kızım lütfen bırakırmısın dedim.. baba bir şey daha istiyorum senden, ondan sonra söz dedi. nedir dedim. okuduklarımda ve izlediklerimde 69 yapıyorlar.. bunu öğrenmek istiyorum.. birde orgazmı hiç yaşamadım. orgazmı yaşamak istiyorum. nasıl bişey öğrenmek istiyorum. ben seni boşaltayım. ne olur sende bu dediklerimi yaparmısın ne olur babacığım diye nasıl yalvarıyor. sanki yaramaz bir çocuk babasından oyuncak ister gibi, kızım benden 69 olmamızı ve ona orgazmı yaşatmamı istiyordu. uzun bir tartışmadan sonra gene kızım ve içimdeki sapkın duygular, yarağımın zevki galip gelerek, tamam ama ilişki yok dedim gene. tamam babacığım ilişki yok ama ne olur kırma beni dedi. tamam dedim. ama heyecandanda öleceğim tabii. kız hemen benide çıplak bıraktı.. önce 69 nasıl oluyor onu öğrenmek istiyorum dedi. bende utana utana heyecan ve çarpık duygularımla, şimdi aktif duruma ben geçerek, önce nasıl olduğunu anlattım. sonra sırtüstü yattım, kızımı üzerime ters yatırarak, hem anlatıyor hemde uygulamaya başladık. kızım yarağımı yalıyordu bende amına dil atmaya başladım. ama o duygu, heyecanımı ve utancımı anlatamam.. üçü birbirine karışıyor. ama kızım güzel temizlediği küçücük amcığı harika yalanıyor yada bana öyle geliyordu. amcık yalamayalı ve yarağım yalanmayalı uzun zaman olmuştu. çok zevk alıyordum. ama birinci amacım kızıma orgazmı yaşatmaktı. bütün maharetimi kullanarak kızıma 69 halinde, kısa sürede kasıla kasıla ilk orgazmını yaşattım. bende boşalmak üzereydim. ama zevkimde uzun sürsün istiyordu içim.. ben ve kızım yalamaya devam ettik. sanırım ne kızım ne de ben o zevki bırakmak istemiyor gibiydik. kızım kısa sürede bir iki daha orgazm yaşadı. zaman zaman ben boşalma tehlikesi geçirdikce kızımın ağzından çıkartıyordum yarağımı, sonra tekrar alıyordu. ben boşalmamıştım. yeter kızım bu kadar macera diyerek üzerimden yana yatırdım kızımı ben kalktım. banyoya yöneldiğim anda kızım, lütfen baba bir dk dedi. ne oldu kızım dedim. ben bu gece hiç tatmadığım çok harika orgazmı tattım. beni kırmadın babişkom. sana nasıl teşekkür edeceğim bilmiyorum. ama izin ver seni ben boşaltayım ne olur. sözümüz var dedi. bir an durdum.aslında içim ve yarağım o dudakların ve dilin sıcaklığında boşalmak istiyor ama mantığım hayır diyor kızımsa yalvarıyordu. biran düşündüm. tamam, lavaboya gidip geleyim dedim. lavaboya gittim, mantığım, duygularım,şeytani zevkim, yarağım, ve kızımın ısrarları ile mücadele ediyorum. sonunda nasıl olsa buraya kadar geldik. ha dokundu ha boşalttı ne farkeder diye bir düşünceyle karar verdim. kızıma boşalttıracağım kendimi. ama bu son diyorum kendimede. biran eğer bu ilk ve son olacaksa zevkini çıkarmam gerek, hiç olmazsa uzun sürsün zevkim diye, aklıma geciktrici kullanmak geldi. evde her zaman ne olur ne olmaz diye bulunduruyordum. önce mutfakta bir kadeh sert rakıyı bir diklemede içtim. sonra biraz aradım, buldum. geciktiriciyi kullanarak, kısa bir duş aldım ve gittim. çıplaktım. yarağım halen sertti. yaşadıklarımın etkisi, adralinimi tavan yapmıştı. karmaşık duygu ve heyecanda çabası idi. kızım küçük babacığımı bana ver lütfen diyerek tekrar yalamaya başladı. önce ayaktaydım kızım önümde diz çökerek yarağımı yalıyordu.. bir süre yaladı. sanki aklına bir şey gelmiş gibi. ya babacığım.. biz senle her zaman kucaklaşıp öpüşüyoruz baba kız. eeee ne demek bu dedim. bu arada hem yalıyor okşuyor yarağımı daşşağımı. eeesi babacığım.. neden küçük babamla, küçük kızı da kucaklaşmasın, öpüşmesin dedi. kızım sen neler biliyorsun böyle dedim.. eee ben kimin kızıyım. evde bu kadar yazılı döküman bulundurursan bilgisayarda cabası. hepsini öğrenir küçük kızın doğal değilmi dedi. ama kızım oldukca rahattı. sanki istediği oyuncağa sahip olmuş gibi. olmaz kızım ilişki yok demiştim dedim. tamam babacığım sadece öpüşsünler istiyorum. hem birazda küçük kızın yalasın küçük babasını dedi hınzırcada gülerek. gene ne şeytanlık peşindesin dedim kızıma.. hadi baba buraya kadar geldik işte.. birazda onlar öpüşsün yalaşsın dedi. inanın yarağımın aldığı zevk, içimdeki heyecan, adralinin yüksekliği, bütün değerleri yere serdi. artık bişey düşünemez hale gelmiş gibiydim.. kızıma itiraz edecek gücüm. iradem kalmamıştı adeta. içimden, zevk sen nelere kaadirsin diye düşünerek. tamam kızım ne istiyorsan yapabilirsin dedim. nasıl sevindi anlatamam.. hemen beni elimden çekerek yatağa yatırdı. babacığım bir an kızın olduğumu unut. ne olur beni kadın gibi düşünüp, sende erkek gibi davranarak amcıkla yarağı yalaştır. biliyorsun bana bırakırsan ben annemin görevini tamamlarım dedi. ve baktım oldukcada ciddiydi kızım.. tamam kız tamam, bu isteğinde tamam. ama bir istek daha istersen hem bırakırım hemde seni döverim artık dedim. ve kızımı sırtüstü yatırdım. kızım bacaklarını yana açtı. ve karşımda dipdiri göğüsler. fıstık gibi, pembe diyaframlı, şişkin dudaklı, küçücük amcık, yeter artık sik beni diye bağırıyor gibi duruyordu karşımda. yaklaşmakla yaklaşmamak arasında terettüt ettim. durdum. yarağım ise amcığa doğru, yıllardır hasretim sana nerdeydin der gibi bakıyor adeta. o an amcıkla yarağın karşı karşıya olması önemliydi sanki. kimlere ait olduklarının hiç önemi yoktu. ben ne yapıyorum diye düşündüm bir an. kızım tereddütümü görünce eliyle bir hamlede yarağımı kavrayarak amına sürtmeye başladı.. lütfen babacığım ben bilmiyorum nasıl oluyor.. lütfen öpüştür lütfen yalaştır, baba kızı diye inleyerek nasıl yalvarıyor. içimi zevk dalgaları kasırgasına tutturuyor kızın sözleri. bütün beynim durdu. kızımın elinden aldım yarağımı. eğildim, amcığı gayri ihtiyri biraz yalamak istedim ve yaladım.. bu arada hem kızıma tekrar orgazmı yaşatmak hemde düşünmek istiyordum. mantığım kalk git sen ne b.k yiyorsun o senin kızın diyor. içimdeki şeytan ve yarağım, içine gir diyor delireceğim..ben bunları düşünerek kızımı yalarken, kızım kasıla kasıla tekrar orgazm oldu.. ne olur babacığım öpüştür şunları diye yalvarıyor hem. tamam diyerek biraz daha yaladım kızımın amını, vıcık vıcık olmuştu zevkten amcığı.. o sulanmanın içinde yarağımın başını biraz git gel yaparak bitireyim diye düşündüm ve yarağımın başını o pembe diyaframların ve şişkin amcık dudaklarının arasındaki ıslaklıkta yavaş yavaş gezdirmeye başladım. ama delirmek üzereydim zevk ve heyecandan. artık hiç bir şey, hiç bir değer düşünemez olmuştum.. içimden artık, kızım bir daha istesede içine girsem diye düşünmeye başlamıştım. daha içine girmekten başka bişey düşünemez olmuştum. beynim durmuş sadece amcığa, aldığım, alacağım zevke, amcığa olan hasretime odaklanmıştım bütün benliğim ve düşüncelerimle… ben amcık dudaklarının sıvıları arasında git gel yaparken, kızım, babacığım, çok zevkler yaşattın bana bu gece. ne olur izin ver annemin kadınlık görevini yapayım. küçük babamı küçük kızı kucaklasın izin verde, ne olur babacığım. kızına annesinin kadınlık görevini yapmasına izin ver. gir artık içime. ne olur lütfen diye yalvarıyor ve amını yarağımın başına doğru itiyor içine girmem için. beklediğim ısrarı yapmıştı. benim tarafımda ise. amcıkla yarak birbirine dokunduğu andan itibaren, sanki yıllarca özlem çekmiş iki sevgili gibi birbirlerini çekiyor, kucaklamak istiyor sımsıkı. adeta mıknatıs gibi amcık yarağımı içine çekiyor ve ben artık daha zaptedemiyor, kontrol edemiyordum yarağımı. ama kızımada acı yaşatmamam gerekiyordu. artık kontrol benden çıkmış, yarakla amcığa geçmişti. sanki kızımıda, benide onlar yönetiyorlardı.. kesin girecekti kızımın içine yarağım ve benide peşinden sürüklüyordu. kızımın göğüslerini ilkkez okşamaya ve yalamaya başladım ki dikkatini dağıtmak için. arasıra yarağımın başını amcık deliğine doğru hafif bastırıyor çekiyor sürtüyor, gene az giriyor zara kadar, geri çekiyorum. kızım hem amından hem memelerinden aldığı zevkle inliyor, ona çaktırmadan bacaklarını yanlara tam açarak amcık suyu ile tamamen ıslanmış olan yarağımın başını, zarın olduğu sınıra kadar bir kaç kez sokup geri çektim ve son soktuğumda ani bir yüklenmeyle dibine kadar yarağım kızımın içine girmiş ve tamamen kızımın içindeydim artık. kızım sadece bir, ay dedi ve bitti. bir kez daha çıktım, girdim derinliklerine ve çıktım.. kızımı oturttum. kızlık kanı dışarı aksın diye.. sen az otur böyle kal dedim. ben mutfağa gittim. iki bardak rakıyı peşpeşe 5 dk içinde içtim.. geldiğimde kızımın yüzünde mutluluk gülümsemesi vardı. babacığım hiç korktuğum gibi acılı değilmiş kızlığı vermek dedi. ama ben konuşmuyordum. sadece başımla evet der gibi yaptım.. yarağım çelik gibiydi. baktım amında kan akışı bitmişti. git amını yıka gel dedim. gitti yıkadı geldi. yatağa yattı tekrar lütfen babacığım olan oldu artık. gel sende rahatla diyerek bacaklarını açtı tekrar.. ben robot olmuştum kızımın emri, amcığın çağrısı ve yarağımın peşinden gidiyordum.. gireceğim zaman, biraz acır dedim. olsun ben dayanırım babişkom. çok tşk ederim. annemin yapamadığı görevinide yapmama izin verdiğin için. lütfen rahat ol kendini suçlama dedi. ben tekrar amcığa yaklaştım. kızımı tekrar yaladım biraz. gene kasılarak orgazmı yaşattım ve onun zevki bitmeden içine yavaaaşca girmeye başladım. dibine kadar girdim ve öylece kaldım. bir süre sonra yavaş yavaş sikemeye başladım. kızımı resmen sikiyordum. hiç bir şey düşünemiyordum artık. o poziyonda geciktiricinin ve alkolünde verdiği etki ve rahatlıkla bir zaman siktim. ama ne kadar siktim bilmiyorum. her giriş çıkışımda o daracık amcık yarağımı okşaya okşaya alıyor dibine kadar, gönderiyordu başı görülünceye kadar.. çok harika zevkler yaşıyordum… hiç konuşmadan, farkettirmeden gizlice de ağlayarak sikiyor, heyecan, utanç ve zevki bir arada yaşıyordum. kızımı ne kadar süre siktim bilmiyorum. sonunda volkan patlaması gibi. müthiş bir heyecan ve zevk fırtınası ile boşaldım amcık derinliklerine… bu arada kızım ne yapıyor ne ediyor farkında bile değildim. iyice boşaldığımı, bir zaman kızımın üzerinde kaldığımı hatırlıyorum.. sonra kalktım soğuk bir duş aldım. sabah olmuştu. gene kızımla hiç konuşmadan, utancımdan yüzüne bakmadan yattım. kalkınca ilk iş bir koruyucu hap aldım kızıma her gün bir tane yut. kimse görmesin dedim sadece. bir hafta kızımla hiç konuşmadım.. kızımsa her fırsatta bana bişeyler anlatmaya, özür dilemeye çalışyor ama ben kızımı sikmiştim. bunu beynimden atamıyor ve çok utanıyordum.. bir hafta sonra kızıma anneannesine gitmesini benim il dışına gideceğimi söyledim. gitmek istemesede gönderdim. bir ay gelme orada kal dedim. kızım ağlayarak istemeye istemeye gitti. giderkende teyzesine ısmarlaşmaya gitmişti. bense yalnız yaptıklarımı düşünüyordum her gece alkol alıyor ağlıyor, pişmanlık yaşıyordum, utanıyordum.. bir gece kapı çaldı. kızım geldi galiba diye kızdım. açmadım kapıyı, teyzesine gitsin diye. ama ısrarla çalan zil beni rahatsız edince açtım. baldızım gelmişti. baldızım 38 yaşlarında deli dolu bir kız.. enişte yemek getirdim sana . neden gelmiyorsun kızda yok. insan gelmezmi biz yabancımıyız. ne ihtiyacın varsa baldızın var bacanağın var bizden istemeliydin.. ayşe giderken teyze babam sana emanet. morali çok bozuk falan dedi. merak ettim sen gelirsin diye bekledim gelmedin. bacanağına ben enişteme gideceğim. nasıl, ne yapıyor bir ihtiyacı varmı bakayım. yemeği yoksa yemek yaparım, çamaşırı falan vardır gibi. bişeyler anlatıyordu. bense yaptıklarım aklımdan çıkmıyor içiyor düşünüyor. he baldız falan diyerek geçiştiriyordum.. bir ara sessizlik oldu. ya enişte senin çok büyük bir derdin var. halen ablamı unutamadınmı dedi. unutulmuyor be baldız dedim. ama senin başka bir derdin var. çok kötüsün sen dedi. yok falan dedim ama bir dk enişte dedi. telefonunu çıkararak eşine, ya aşkım eniştem iyi değil morali çok bozuk istersen sende gelde bu gece burada kalalım dedi. benim canım sıkıldı sözüne.. yok kızım rahatsız etme adamı ben iyiyim falan dedim. o ise kocasıyla konuştu bir süre. tamam o zaman diyerek kapattı. enişte bu gece ben misafirinim. ne olduysa bana anlatacaksın diye ısrara başladı.. bacanak gelmiyorsa sende git dedim. yok sen kalabilirsin ben evede gelmeyeceğim. biz il dışına çıkıyoruz. ancak yarın akşama gelirim. enişteme selam söye sıkmasın canın iki günlük dünyada dedi. dedi. bu seferde canım sıkıldı bir baldız eksikti diye. kalktı evi süpürdü çamaşırları makineye koydu bulaşıkları falan bir kaç saat evde dolandı durdu sonra geldi. enişte bir bardakta baldızına dökte enişte baldız içelim. bu gece buradayım kovsanda gidemem bu saatten sonra dedi. ben götürürüm kızım dedim. olmaz buradayım dedi. bir bardakta ona döktüm. oradan buradan konuşuyoruz falan derken baldız ikinci bardağıda içmeye başladı. bende alkolle biraz gevşedim. konuşma döndü dolaştı gene derdime gelince, kızım sen el değilsin. ablanı çok özlüyorum. başka kadınada bakamıyorum. kızıma ihanet gibi geliyor. annesinin yerine başka kadınmış gibi olmuyor. falan gibi beyaz yalana başvurdum. bir zaman sonra enişte haklısın. hiç bu tarafını kimse düşünmedi. elbette sen erkeksin. ablam öleli sen hiç bir kadınla yatmamışsındır dedi. evet dedim.. haklısın o zaman dedi. biraz sessizlikten sonra baldızım, o zaman en yakında istediğin zevki yaşamana içelim enişte diyerek kadeh kaldırdı. dedim kafayı buluyorsun herhalde. nasıl olacakmış bu dediğin dedim.. ümidini kesme enişte dedi. neyse sen kızın odasında yatabilirsin ben yatıyorum dedim bir süre sonra yatmaya gittim. tam uykuya dalacağım sırada enişte diyerek girdi odaya. efendim dedim. ya bişey diyeceğim dedi. söyle dedim. hani kadeh kaldırmıştımya dedi. evet dedim. ya ablam yoksa onun yerine bu gecelik o görevi ben yapabilirim, istersen dedi. biran düşündüm.. ya ben kızımı sikmiş adamım utanmadan, allahtan korkmadan. baldız neden olmasın dedim içimden.. sen bilirsin kızım. ama sorun olmasın sonra dedim.. olmaz enişte aramızda kalır. eğer hoşlanırsan arasıra gelirim gene. yeterki sen dertlenme diyerek yanıma girdi. ve başladı beni okşamaya bende karşılık vermeye başladım. müthiş bir sevişme ile baldızımla sikişmeye başladık.. onu sikerken ablasını düşünüyordum.. eşimle mutlu sex yaşamımız aklıma gelerek baldızımı harika zevkle sikiyordum.. alkolünde etkisi ile biraz siktikten sonra önce baldızım sonra fırtınaya tutularak zevkin doruklarına çıkıp içine patladım. amcık derinliklerine iyice boşaldıktan sonra, teşekkür ederim baldız, güzel zevkti. ama bacanağıma borçlandım şimdi diyede espiri yaptım. merak etme . borcunu ben öderim ona eniştem, yeterki senin yüzün gülsün dedi. yatakta konuşmaya başladık. oradan buradan gene konu eşime geldi dayandı.. ya enişte sana bir sır vermem gerek. bu benim sana borcum. ama nasıl karşılayacağını bilmediğim için korkuyorum söylemeye dedi. bende korkulacak ne var. ben çok daha kötü şeyler yaşadım anlat dedim, kızımı siktiğimi düşünerek. aslında söylemeyecektim ama ablam öldü. çok düşündüm bilmeye hakkın var diye.. evet kızım anlat dedim. yıllar önce sen geçici göreve gittiğinde ablamı annemlere bırakmıiştın zeyneple beraber hatırladınmı dedi. evet dedim. ya o zaman kötü bişey oldu dedi. ne oldu dedim. bende meraklanmaya başlamıştım. ablam can sıkıntısından,fındık bahçesinde, annemin ineğini otlamaya götürmüş. eeeee dedim. orada ineği otlatırken adını söylemeyeceğim bir erkek geliyor ablama zorla tecavüz ediyor dedi. şaşırmıştım.. evet dedim tersim dönerek.. eveti yok enişte.. bunu sana söyleyememiş. sadece bana söyledi.. yuvam dağılır diye sır olarak kaldı dedi. keşke söyleyseydi be kızım.ablanın ne suçu var. o şerefsizin cezasını verirdik hiç olmazsa dedim. ama bişey daha var dedi. başka ne olabilirki kızım dedim. kaldıramazsan söylemeyeyim dedi.. güldümde artık benim kaldıramayacağım hiç bir şey olmaz söyle kızım dedim. ya enişte o tecavüzden ablamın bir çocuğu oldu dedi. işte o an yıkılacaktım ayakta olsam.. bir zaman sustum. artık daha ne sürprizler var diye beklemiyordum. her gelen belaya hazırdım artık.. peki nerde bu çocuk dedim. işte en can alıcı yeri burası enişte. duymak istemezsen söylemek istemem dedi. söyle kızım söyle.. her şeye hazırım artık karım öldükten sonra ne önemi var. sadece benden başka bir erkekle beraber oldumu ablan. eğer olduysa onu söyleme dedim. yok senden başka asla olmadı ama o tecavüzü hiç unutamadı. sen anlamayasın diyede hiç belli etmedi dedi. evet çocuğa gel dedim. ayşe enişte dedi. kızım bırak ayşeyi ayşe annenlerde dedim. yok enişte o çocuk ayşe. ayşe senin kızın değil dedi. ve ben bu sözü duyunca dondum kaldım. şok üstüne şok yaşıyordum bu gece. dilim tutuldu adeta. kalktım bir bardak rakı döküp gene bir diklemede içtim.. baldız kalktı yanıma geldi. enişte beni affet ne olur söylemek istemezdim ama bilmeye hakkın var diye düşündüm diyerek beni kucaklayıp teselli etmeye başladı. bense ağlıyordum. belki inanmayacaksınız. bu göz yaşlarım. günlerdir öz kızımı sikmemin utancının dışarı dökülmesi ve sevinç göz yaşlarımdı. ilkdefa bir felekatte bir hayır oluşmuştu benim için.. ama baldızıma söyleyemiyordum. içimden iyiki tecavüze uğramışsın karıcığım diyordum.. gene rakı döktüm hem içiyor hem ağlıyordum sadece. hiç konuşmadan bir zaman ağladım. baldızımın dediklerini duymuyordum bile. kendime geldiğimde, özür dilerim enişte ne olur ağlama. bilsem anlatmazdım affet beni gibi yalvarıyordu.. tamam baldız sağol. iyiki söyledin. bilmeden ölsem dahamı iyiydi. kimseyi suçlamıyorum. ama bunu kimse duymasın. ayşe hiç duymasın. onu ben çok nazlı büyüttüm. o benim kızım. asla başkasının değil dedim. tamam enişte dedi. sonra tekrar yatağa gittim yatmaya. ama çok rahatlamıştım. ayşe öz kızım değildi. hatta istediğim gibi sikebilirdim artık onu. zevkini doya doya yaşayarak. sonra baldızım moralimi düzeltme adına yarağımı yalaya yalaya tekrar kaldırdı ve kendisi oturdu üzerine. aklım gene karmakarışık baldızımla uzun uzun sikiştik.. defalarca orgazm olan baldızım. ya enişte senin bu kadar güzel siktiğini ablam söylerdi inanmazdım. bilsem daha önce gelirdim diyerek öyle zevkler yaşadıki. tabi bende. bundan sonra zaman zaman sik beni olurmu enişte diye yalvarıyordu yarağımın üzerinde inip çıktıkca.. tamam kızım. bana öyle bir hediye verdinki. onun hatırına ne zaman istersen sikerim seni diyerek boşaldım içine bende kasıla kasıla.. uyuduk. sabah ilk işim canım kızıma telefon açıp, geldiğimi, onu çok özlediğimi, hemen gelmesini söylemek oldu. kızım sevinçle bende çok özledim babişkom hemen geliyorum dedi. ve iki saat sonra kızım evdeydi. kapıdan girer girmez boynuma nasıl atıldı.. hem ağlıyor hemde, bir daha ayrılmayalım babacığım. ben sensiz yapamıyorum, beni bir daha bırakma, diye nasıl ağlayarak kucaklıyordu. bende ağlamaya başladım. bir zaman ağlaştıktan sonra, tamam kızım. ama lütfen ne olursa olsun bu evin dışına çıkmayacak dedim. tamam babacığım, seni çok özledim dedi. bende seni çok özledim kızım diyerek sarıldık birbirimize ve o gün akşama kadar, kızımı uzun uzun sevişerek iki kez siktim. inanın bu yaşımda adralinimi tavan yaptırarak sikişiyordu. daha kızmıyorsun değilmi babacığım dedi. hayır kızmıyorum ama sende aşırıya gitmeyeceksin dedim.. ve bir yıldır sikiyorum kızımı. keşke yaşım daha genç olsaydıda sabaha kadar karımı siktiğim gibi defalarca sikebilseydim. ama günde bir, bazen iki günde bir kez sikiyorum doya doya. oda bende çok memnunuz. lütfen beni kınamayın. eğer kınayacaksanız. önce yazdıklarımı düşünerek, benim yerime koyun kendinizi ondan sonra kınayın. saygı duyarım..

babamdan cinsel ders

İnsan yapısı kanun, örf ve adetlerin, müeyyideleri ne olursa olsun, yaradılışımızın, genlerimize kazıdığı temel içgüdüler ve doğal kanunlar karşısında, hiçbir geçerliğinin olmadığını çok küçük yaşlarda öğrendim ben.
Annem, henüz on yedi yaşlarındayken, beni doğururken ölmüş. O zamanlar babam da o yaşlarda bir gençmiş. Ondan sonra, babaannem bizimle yaşamaya başlamış ama babam benimle ilgilenmesine pek izin vermemiş. Annemin ölümüyle boşalan kalbindeki bütün sevgiyi bana vermiş.
Her şeyimle bizzat kendisi ilgilenmeye, bana gözü gibi bakmaya başlamıştı. Beni o kadar seviyordu ki, bu ilginin bende yarattığı şımarıklıkları bile büyük bir sevecenlikle kabullenir, hatta bu halimden hoşlanırdı bile. Zamanla ben de ona öyle bir alışmış öyle bir bağlanmıştım ki yanından hiç ayrılamaz, kucağından inmez olmuşum. Birlikte olduğumuz zaman gözümüz başka kimseyi görmez, hatta babaannemin evdeki mevcudiyetini bile yadırgardık. 
Kendimi bildim bileli babamın beni soyup elleri ile yıkamasına o kadar alışmıştım ki, babaannem biraz yadırgasa da, normal yaşantımızda aramızda öyle pek sıkı bir kaçgöç olmamasını da gayet doğal olarak kabullenmiştik. 
Ancak eninde sonunda, bu sevgi dolu, mutlu birlikteliğimizin, cinsel içgüdülerimiz doğrultusundaki doğal gelişimini de yaşamamız kaçınılmazdı.
İlkbaharın sıcak günlerinin yaşandığı, bir bayram arifesiydi. Önümüzde uzunca bir tatil vardı. Bu uzun tatilden istifade, babaannem, yıllardır görüşemediği akrabalarını görmek üzere memleketine gitmişti. Babam mı istemedi pek bilemiyorum ama nedense bir daha da geri dönmemişti.
Ondan sonradır ki, biz babamla, evde baş başa, tamamen yalnız kaldık. Böyle olunca babamla olan yakınlığımız, içli dışlı bir beraberliğe dönüşmeye başlamış, babaannemin mevcudiyetinin verdiği çekingenlik de tamamen ortadan kalkmıştı. Bu arada babamın bana karşı davranışlarındaki yakınlık daha da artmış, beni kucağına alıp öpüp okşamaları gittikçe daha sıcaklaşmış, her fırsatta tekrarlanan bir hale dönüşmüştü. Artık babamla aynı yatakta yatıyor ve rahatça soyunup birlikte yıkanıyorduk. Babamın, yatağa girdiğimiz zaman, bana sarılıp büyük bir iştiyakla öpüp sevmeleri de gittikçe uzamaya başlamıştı. Ne yalan söyleyeyim, bu iştiyaklı sevgi gösterileri sırasında, onun erkekliğini hissetmeye başladığımdan beri, bu okşayışlarından garip bir zevk aldığımı da pek saklayamıyordum.
Onlu yaşlara girdiğim sıralardaydı, bir ilkbahar akşamı, hava dışarıda oldukça sıcak olduğu halde kaloriferleri de yakmışlardı. Ev öylesine ısınmıştı ki, ben, akşam yemeğinden sonra, babamın ısrarı ile her zaman yaptığım şekilde, çıplak vücudumun üstüne kısacık geceliğimi geçirip salondaki divana uzanmış, sene sonu imtihanları için ders çalışmaya başlamıştım. Babam da televizyon seyretmek üzere, sırtında atleti, ayağında geniş paçalı kısacık külotuyla, karşımdaki koltuğa yayılmıştı. Ancak televizyondan çok, benim nerdeyse külotuma kadar sıyrılmış eteğimin açıkta bıraktığı bacaklarımla ilgilendiğini fark etmemem olanaksızdı. Bir ara, bazı özel anlarda yakaladığım o değişik bakışlarını üzerimde hissedip kitabımdan başımı kaldırınca, televizyon seyretmekten çoktan vazgeçmiş olan babamın, nefesi sıklaşmış bir halde, oldukça yukarıya kaymış olan geceliğimin alt tarafına, bacaklarımın yukarılarına, arzu yüklü bakışlarındaki anlamı fark etmem zor olmadı. Külotunun önünün de bayağı kabarmış olduğunu görmemem de mümkün değildi. Bundan evvel de, sık sık, buna benzer durumlarla karşılaştığım için, bunu da fark etmezden gelip biraz toparlanmaya çalıştım. Ancak, bunu yaparken, büsbütün açılan eteğimin altından gözüken donumun ağına gözü ilişen babam, garip garip sırıtmaya başlamıştı. 
Biraz sonra, yerinden kalktı. Dudaklarında manalı bir tebessümle televizyona bir kaset koydu. Bir de ne göreyim, gencecik bir kıza tecavüz eden yaşlı başlı bir adamın görüntülendiği, bir seks kasetiymiş bu. Babam, anlayabildiğim kadarıyla, kızına tecavüz eden bir adamın inanılmaz pozisyonlarda görüntülendiği bir kaset oynatıyor, bana yönelttiği kaçamak bakışlarla, bunları benim de seyretmemi istediğini açık bir şekilde belli ediyordu.
Gerçi, yaşım küçüktü ama babamın, bana bakışlarındaki değişiklikten, aklından geçenleri içgüdüsel bir şekilde de olsa, anlamayacak kadar saf da değildim. Yüzündeki ifadeden, bana bakışlarındaki değişiklikten, şimdiye kadar yapa geldiği gibi, sadece oramı buramı seyredip, okşamakla yetinmeyip, evde yalnız olmamızdan istifade, daha da ileri gitmeye niyetlendiğini gayet açık bir şekilde görebiliyordum. Babamı, her istediğini tereddüt bile etmeden yerine getirecek kadar çok sevdiğim halde, bunu fark edince bayağı tedirgin olmaya başladım.
Nihayet, babam, baygın baygın bana bakarak, hiç utanıp sıkılmadan gayet doğal bir davranışmışçasına, vücudunun sertleşip büyüyerek, külotunun paçasından dışarı taşan kısmı ile oynamaya başlayınca, dayanamadım: 
-Baba ya… Yeter artık, dedim. Şu uyduruk, berbat kaseti de kapat artık. Ben, bunları görmek istemiyorum. 
Babam: 
-Tamam, kızım haklısın, dedi. Gel, ben sana hakikisini göstereyim. 
Ben: 
-Yook, olmaz, dersim var şimdi benim, dedim ama o oralı bile olmadı. 
Gayet sakin ve kararlı bir şekilde yavaşça yanıma geldi. Ayağındaki külotu da bir hamlede çıkarıp atmıştı zaten. Ortaya çıkan o kocaman şeyin görüntüsü, beni biraz korkuttu galiba ki: 
-Ay bu ne kadar büyükmüş böyle, demekten kendimi alamadım.
Babam: 
-Kız senin, bunun ne kadar büyüyüp neler yapabildiğini hâlâ bilmediğin anlaşılıyor. Artık bunu öğrenmek için yeterince büyüdün. Senin de kadınlığını ve kadın olmanın bahşettiği harika zevklerin ne olduğunu öğrenmenin zamanın geldiğini görebiliyorum. Şimdi o elindeki dersi bırak da hayatın en harika dersini vereyim sana. Bunu benden öğrenir, ilk dersini benden alırsan, hayal kırıklığı yaşamamış olursun. Düşünemeyeceğin kadar büyük bir cinsel zevk almanı sağlamak için büyük bir sevgi ve şefkatle yapacam bunu. Göreceksin hele tadını bir al, çok hoşlanacak, bir daha da vazgeçemeyeceksin bundan. 
Ama ben, neler olacağının pek farkına varamasam da, ilk defa bu kadar büyümüş olarak gördüğüm şeye, şaşkın şaşkın bakmaktan da kendimi alamıyordum. Ne yapacağımı şaşırmıştım, ama elimde olmadan, içimin kabarıp sulandığını da hissedebiliyordum. 
Bu arada, babam da geceliğimi yavaşça üzerimden sıyırmış bir kenara fırlatmıştı. Memelerim yeni yeni çıkmaya başladığından, henüz sutyen kullanmaya başlamadığım için, ayağımdaki ufacık donla çıplacık ortada kalıverdim. 
O, şöyle biraz geri çekilip beni baştan aşağı, alıcı gözüyle, iyice bir inceledi. Nefesi sıklaşmış bakışları buğulanmıştı. Beni kollarının arasına alıp sevgi ile sıktı. Eğilip dudaklarıma kocam bir öpücük kondurdu. Bu arada dili de ağzıma giriverdi. İğrenmiş olmam gerekirken garip bir şekilde içimin kıyılır gibi olduğunu hissetim. Bütün vücudumu zevkli bir titreme sarmıştı. Sonra da gerçekten de büyük bir sevgi ile beni kucağına aldı. Götürüp divanın üzerine yatırdı. Ben orada, ne yapacağımı bilemeden, sırtüstü yatarken, babam vücudumun her yerini, büyük bir iştiyakla, öpüp okşamaya başlamıştı:
-Harika, diye mırıldanıyordu. Kız sen, gerçekten çok nefis bir genç kız olmuşsun. Bunu açıkça görebiliyorum. Ne zamandır sana cinselliğin sunduğu bu harika zevki yaşatmanın zamanının gelmesini bekliyordum. Şimdi okşamalarımdan ne kadar hoşlanıp zevk aldığını görüyorum da artık seni gerçek bir kadın yapmamın zamanının geldiğini anlıyorum. Daha fazla beklememize gerek yok. Bu harika eylemin sana sunacağı o muazzam zevkleri yaşamak için daha fazla neden bekleyesin ki. 
Boğuk bir sesle bunları mırıldanırken bir taraftan da donumu yavaşça aşağı sıyırmış, bir çekişte çıkarıp almıştı ayağımdan. Bütün vücudumu, şefkatle öpüp kokluyor, yalayıp emiyordu. İyice tahrik olup zevkli bir bekleyiş içinde kıvranmaya başladığım sırada, yavaşça bacaklarımı ayırıp arasına giriverdi.
Ben, ihtirastan boğuklaşmış bir sesle hırlarcasına: 
-Yapma baba, diyebildim. İçime girme. Biliyorsun, bakireyim ben...
Babam büyük bir pişkinlikle: 
-Oh oh! Ne güzel… Dedi. Demek ne olacağını da biliyormuşsun. Korkma, senin ilk erkeğin olurken çok dikkatli olacağım. Bundan çok hoşlanıp büyük bir zevk almanı sağlayacağım. Göreceksin harika olacak, bayılacaksın buna.
Bunları kulağıma fısıldarken, bacaklarımın arasında, yavaşça ileriye doğru iyice yanaşmış ve ben de hazır bir duruma gelmiş olmalıyım ki, kolayca içime girmeye başlamıştı bile. Sonra da, öyle bir yükleniverdi ki: 
-Aahh!... Diye bağırabildim ancak. 
Canım oldukça yanmıştı ama acımı bastıran müthiş bir zevk dalgası da sarmıştı bütün vücudumu. Bu öylesine harika bir şeydi ki, inanılmaz bir zevk fırtınası içinde çırpınmaya başlamıştım. 
Ama asıl, babam sarsılarak, içime boşalmaya başlayınca, ilk defa tattığım, şiddetli bir orgazmın şahikalarında uçmaya başladım. İkimiz de, aynı anda, her zaman ulaşılamayan o kocaman orgazmın doruklarına ulaşmıştık. 
Babam, içimden çıkmadan, öylece üstümde uzandı kaldı: 
-Bak, nefis bir kadın oldun artık. Canımın içi kızım, biricik sevgilim, kadınımsın artık benim. Bizi kimse ayıramaz artık. Canım küçük kadınım benim, diye mırıldanırken, her yerimi, büyük bir sevgi ve şefkatle öpüp okşamaya devam ediyordu. 
İliklerimde hâlâ hissettiğim, biraz evvel yaşadığım o büyük hazzın verdiği rehavetle, babamın kolları arasında, büyük bir huzur içinde yatarken, kulağıma fısıldamaya devam ettiği bu tatlı sözlerden, şimdiye kadar hiç hissetmediğim büyük bir gurur ve mutluluk duyduğumu itiraf etmeliyim. 
Bu olay bizi daha da çok birbirimize bağlamış ve uzun yıllar devam eden bu harika beraberliğimiz, birbirimize karşı beslediğimiz sevginin büyük ve gerçek bir aşka dönüşmesine de vesile olmuştu. 
İnanılmaz bir mutluluk ve sevgi ortamında, birlikte geçen hayatımız, babamın ölümüne kadar devam etti. Hayatımda başka bir erkeğe de yer olmadı. 
Ancak, bu harika beraberliklerimizi ve birbirimize karşı beslediğimiz derin aşkı, hayat boyu içimizde saklamak zorunda kalmamızı da bir türlü hazmedememiştim ben. 

babam zorla aldı

İşe ilk girdiğim günden beridiri göğüslerimi büyütmek üzere ameliyat için para biriktiriyordum. Beş yıldır falan çalışıyorum ve bu gizli ameliyat için pek para biriktirmem mümkün olmuyordu, maaşımı aldığım gün babama vermem yüzünden kendime para ayıramıyordum o yüzden beş yıl boyunca beklemem gerekti ve sonunda geçen ay evdekilerden habersiz bir ameliyat geçirdim, göğüslerime silikon taktırdım ve şekilsiz olan memelerimi eskisinden çok daha güzel bir hale getirttim. Birlikte olduğum erkeklerin mutlu olmalarının aksine benim göz zevkim içinde çok önemliydi bu fakat ameliyattan sonraki ilk hafta göğüslerim yüzünden babamla sikişeceğim hiç aklıma gelmezdi, evet şuan anlatacaklarım babamla sex hikayemdir, yani tecrübem desem daha doğru olur çünkü hikaye değiller, okuyacaklarınız kızını siken babayla ilgili yaşanmış olaylardır. Bu sizede biraz tuhaf gelebilir ama sırf göğüslerimi yaptırdım diye babam bana daha farklı davranmaya başlamıştı, bu davranışının sonunda sikişe dönüşeceğide zaten ilk başlardan belliydi. Ameliyattan sonra aldığım ilk maaştan normalde bana harçlık olarak verdiği paranın miktarı bile artmıştı. Şimdi sizlere yaşadığım ensest sex deneyimimi anlatacağım ve dediğim gibi bu ensest seks babamla sikişmekten dolayı oldu.
Günlerden cumaydı ve ertesi gün izinli olduğum için evdekilere telefon açıp biraz geç geleceğimi, iş yerinden bir arkadaşımla evde oturacağımızı söyledim, genelde bu yalanları söyledikten sonra gece saat ikiye kadar eve gelmem ve geldiğimdede arkadaşım beni arabasıyla bıraktı derim, yine o günlerden biriydi. Göğüslerimi yaptırdıktan sonra elimden geldiği kadar göğüs dekolteli elbiseler tercih eder olmuştum. Göğüslerimi görmek, erkeklerin onlara bakması ve hayran hayran gözlerini gözlerime çevirmeleri beni mutlu ediyordu. Yine o günlerden biri, yan dekolteli elbisemle iş çıkışı evi arayıp arkadaşlımla dışarıda gezmeye belki bir kaç kadehte içmeye çıkmıştık. Sürekli alkol alan biri değilim ama haftada bir defa veya ayda bir defa bu türlü akşam çıkmalarım olduğunda birşeyler içiyorum ne yalan söyleyeyim. O gecede fazla değil iki bira falan içmiştim, iki biranın bile bünyemde bıraktığı etki, yani biranın kafası bir kaç saat gitmişti, eve saat birbuçuk gibi girdiğimde annem ve erkek kardeşim uyumuşlar ama babam televizyonun karşısında oturuyordu. Normalde oda uyumuş olması gerekiyordu ama nedense o gece artık benimi beklemişti tam anlamadım ama uyumamıştı.
Eve girer girmez hemen salonun önünden hızlıca geçip hiçbir şey söylemeden banyoya girdim, muhtemlen ağzımda bira kokusu vardı, onu düşünerek banyoya geçip bir kaç dakika boyunca dişlerimi fırçaladım, ben banyodan çıkmaya yakın babam kapının önüne gelip “kızım ordamısın?” diye seslendi, “evet baba burdayım, banyoya mı gireceksin?” dedim ve oda “yok seni merak ettim banyoya girmeyeceğim” dedi ve kapının önünden ayrılıp içeri geçti, yani ben içeri gittiğini sanıyordum, meğerse banyonun önünden benim odama geçmiş, çıkar çıkmaz aceleyle odama girdim ve babamın yatağımda oturduğu fark bile etmeden üzerimde ki hırkayı ve tişörtü çıkarmaya başladım. Tam tişörtü soyunacakken babamın karşımda beni izlediğini fark ettim ve irkilerek “baba burdamıydın, görmedim, napıyorsun burada?” diyerek gülümseyip alkol aldığımı belli etmemek için elimden geleni yapar bir vaziyette sordum. Babam bana uzun uzun baktı ve “hiç kızım seni ziyarete geldim, nasılsın, nereden geliyorsun?” dedi. Tabiki yaşadıklarımı anlatmadım, yani içtiğimi veya dışarıda dolaştığımı falan, sadece arkadaşla evde oturduk dedim.
Yatağımın üzerinden kalktı ve yanımdan geçerek “tamam, iyi geceler ben yatmaya gidiyorum” dedi, odamdan çıkıp yatak odasına geçti. Yanımdan geçerken bir an için alkolün kokusunu aldığını düşünmüştüm, yanımdan geçip gidince derin bir nefes aldım ve derhal üzerimdekileri çıkarıp yatağa kendimi atıp uyumayı bekledim. Alkolün etkisiyle gece saat dört gibi tekrar uyandım ve işte o an gördüklerim karşısında nefesim kesilmişti, normalde çığlık atabilirdim çünkü karşı karşıya kaldığım durum yüzünden hem korkmuş hem şoka girmiştim ama sessice kalakaldım. O an babam karşımdaydı ve sikini çıkarmış açıkta kalan göğüslerimi izleyerek kendini tatmin etmeye çalışıyordu. Gözlerimi açar açmaz göz göze geldik ve sikini eşofmanına tekrar sokup üzerimi örtmek için yaklaştı. Üzerimdeki çarşafa ellerini atıp üzerime doğru çekerken birde yanağıma öpücük attı. Tam geri doğru giderken biranın kokusunu almış olacak ki “sen bişey mi içtin?” diye sordu, o an ikinci şokumu yaşadım ve “hayır baba bişey içmedim” dedim, tekrar yanıma yaklaştı ve koklayarak “hadi hadi birşeyler kokuyor sende, ne içtin söyle bakayım” dedi.
Gece gece babamla yaptığım sohbete bakar mısınız, beni izlerken sikini okşayan babam şimdi birde bana ne içtiğimi soruyordu. Zaten az önceki etkiyi üzerimdem atmamıştım daha tekrar üzerime geldiğinde panik oldum ve kekeleyerek cevap vermeye başladım. Üzerimi örttü ve ellerini çarşafın üzerinden göğüslerime dokunup sıkarak “neyse tamam hadi uyu” deyip odadan ayrıldı. O gece çok üstüne çok yaşamam bende uyku falan bırakmamıştı, bir kaç dakika daha yatakta durduktan sonra tuvalete gitmek için yataktan çıktım, üzerimdeki gecelğimin resmen ağzı burnu bir kenara kaymıştı, zannediyorum ki babam göğüslerimi izlemek için üzerimi açmış ve tekrar kapatmaya fırsat bulamamıştı. Gece boyunca bunu düşünerek sabahladım ve saat dokuz gibi falandı sanırım tekrar uykuya daldım. Saat on iki civarında yine babamın yanıma gelip beni dürtmesiyle uyandım, hafta sonları iş olmadığı için evdekiler beni onikiye kadar kaldırmazlar ve yine sıradan bir hafta sonu gibi on ikide kalktım tabi ne kadar sıradan olduğunu birazdan anlayacaksınız, ben o gün anladığımda üçüncü şokumuda yaşamıştım.
Annem ben kalkmadan kahvaltıyı hazırlamıştı, bizimkiler erken kalkıp kahvaltı etmişlerdi ama benimle beraberde öğle yemeği için sofradaydılar. Ben yemek boyunca sürekli babama baktım ve dün gece yaşadıklarımın acaba hayalmiydi, alkolün etkisimiydi diye düşüne düşüne babamı izledim. Babamda aynı şekilde sık sık beni izliyor ve göğüslerime bakmaktan kendini alamıyordu resmen. Geceliğimin üzerinden her ne kadar göğüslerim görünmesede değişikliği anlamış olacak ki sürekli gözü oradaydı. Yemeğimizi yedikten sonra anneme sofrayı kaldırması için yardım ettim. Bir kaç saat ailecek oturduktan sonra annem ben komşuya gidiyorum diyerek evden çıktı, gittiği komşu hemen iki apartman yanımızda oturuyordu ve en az akşam saat altıya kadar gelmeyecekti. Dünün etkisi hala üzerimdeydi ve kendime gelmek için duşa girmek üzere üzerimi hazırlamaya başladım, bornozumu falan banyoya asıp babama “baba ben duşa giriyorum” dedim ve banyoya girdim. Banyoda suyun altında öyle hareketsiz beklerken birden kapının önünde ki karaltı dikkatimi çekti. Dünden sonra babama pek güvenim olmadığı için kapının deliğini kapatmak için suyun altından çıktım ve kapıya astığım bornozumu kapının anahtar deliğinin üzerine getirdim.
Tam o an babamın gölgesini gördüm, meher anahtar deliğinden gerçekten beni izliyormuş, hemen üzerime bornozumu giyip dışarı çıktım ve odama geçtim. Bir kaç dakika sonra babamda benimle beraber odama gelip yatağıma oturdu ve yersiz bir sohbet başlatmak üzere bana “nasılsın? nabıyorsun? iş güç nasıl gidiyor?” gibisinden sorular sormaya başladı, artık daha fazla sabredecek gücüm kalmamıştı o yüzden “baba sorun nedir? söylemek istediğin birşey mi var? bir kaç gündür bana karşı farklı davranışlar içerisindesin, bunun nedeni nedir?” dedim. Meğersem babam bunları dememi bekliyormuş, direk ayağa kalktı ve bornozumun üzerinden sarılarak “kızımla sohbet edemeyecekmiyim” deyip sıkı sıkı beni kendine doğru bastırdı. Bir kaç saniye bastırdıktan sonra kendini geri çekip “son günlerde sende de değişiklikler var, göğüslerine birşey mi yaptırdın” dedi, saklamak istemiyordum artık o yüzden “evet çok biçimsizlerdi bende ameliyat oldum, size haber vermedim kızarsınız diye” dedim, babam “hmm bir bakayım nasıl olmuş” diyerek bornozun içinden elini attı ve bornozumu iki yana ayırarak göğüslerime bakmaya başladı, korkuyla “baba ne yapıyorsun ya” diyerek bornozu tekrar örtmek istedim ama karşı koyarak “bakıyorum kızım ne var burda, herkese gösteriyorsun da babana mı göstermekten utanıyorsun” dedi.
Sesimi yükselterek “ne alaka baba ya, kime gösteriyormuşum ki” dedim, babamda gülümseyerek “elbiselerinden belli kızım kime gösterdiğin, herkese gösteriyorsun, belli biri yok sanırım” diyerek bornozumun içinden belime sarılarak “hadi sende sarıl babacığına” diyerek sıkı sıkı kollarını vücuduma doladı. Kendimi tekrar geri çekerek “baba bırak beni üzerimi giyeceğim, çık lütfen odamdan” diyerek odamdan çıkmasını istedim ama hiç oralı olmadı ve sarılmaya devam ederek “hadi sende sarıl babacığına, bak baban sana nasıl sarılıyor, kızım benim, iri memeli kızım, çok güzel olmuş memelerin, aferin sana” diyerek sarılmaya devam etti. Artık her ne kadar kendimi geri çekmeye çalışsamda çekemiyordum ve sonunda babam sarılarak beni yatağın üzerine yatırdı ve boynumdan öpmeye ve koklamaya, göğüslerimi sıkmaya ve bir yandanda “kızım benim, ne kadarda güzelsin, ne kadar güzel kokuyorsun, hadi sende sarıl babacığına” diyordu. Artık daha fazla sessiz kalamadım ve bağırarak “kalk üzerimden ya ne yapıyorsun, bırak beni” demeye başladım.
Eliyle ağzımı kapattı ve “bağırma şimdi tokatı yiyeceksin bak” dedi, ben tekrar bağırıncada boğazımı sıkarak “bağırma kızım bağırma, canını yakacağım birşey yapmayacağım” dedi ve dudaklarımı öpmeye başladı. Artık babam resmen baştan çıkmıştı ve karşı koyamıyordum. Üzerimden inmeden dudaklarımı, boynumu ve göğüslerimi öpmeye başladı, ağlaya ağlaya “baba yapma bırak beni nolur” diyordum ama gözyaşlarım babamın umurunda olmadı ve göğüslerimi yalayarak “hakaten çok güzel olmu, sen ne ara büyüdün kız, babanı bile baştan çıkarıyorsun aferin sana” diyerek göğüslerimi emmeye devam etti. Sonra yalayarak aşağı doğru indi ve başını bacaklarımın arasına sokarak amımı yalamaya başladı. Dilini amıma değdirdiği an amıma tükürüp parmağınıda içime doğru iteklemeye başladı, ağlak bir ses tonuyla baba nolru yapma desemde hiç dinlemiyor ve amımı parmaklamaya devam ediyoru. Bir kaç dakika boyunca amımı hızlı hızlı parmaklamayı sürdürdü ve sonra elini amımdan çekip sikini dışarı çıkarak sikini okşamaya başladı. Bir süre o şekilde sikini okşadıktan sonra ayağa kalktı ve bornozumun önünü tatman açarak hem amıma hem memelerime bakarak sikini okaşamaya devam etti.
Karşımda resmen mastürbasyon yapıyordu ve benim ağlamama engel olmak için sürekli “kızım sus birşey yapmayacağım” diyordu. Babamı izlerken yatakta ağlamaya devam ettim ve oda benim ağlamama aldırış etmeden mastürbasyona devam etti. Bir kaç dakika boyunca beni izleyerek sikini okşadıktan sonra kulağımın yanına gelerek “ne var sanki şurda baba kız sikişsek, içine almaz mısın babanı?” dedi , ben hiç cevap vermedim ve ağlamaya devam ettim. Tekrar ayağa kalkarak mastürbasyon yapmaya devam etti ve çok geçmedende üzerime doğru büyük bir şiddetle boşalmaya başladı. Babam üzerime boşalıyorken tüm spermlerini amımın üzerinde, göbeğimde ve göğüslerimde hissedebiliyordum, hatta bir kaç damla yüzüme kadar gelmişti. Sonra sikinin ucundaki spermleri bornozuma silerek odamdan çıktı. Ağlamayı bırakıp üzerimdeki spermleri sildim ve üzerimi giyerek yatağıma yattım. O gün akşama kadar yatakta kaldıktan sonra annem geldiğinde dahi içeri geçmedim ve yemek bile yemedim, gece olduğunda ise uyuyup kalmıştım.
Yatakta yatarken sürekli babam aklıma geliyordu, babamın kocaman siki ve üzerime boşaldığı anlar gözümün önündeydi ve bir türlü aklımdan çıkmıyordu, o yaşananları düşünerek uyumuş kalmıştım, gecenin bir yarısı tekrar uyandığımda bu defa yine babamla göz göze geldim, tam çığlık atacakken babam elini ağzıma koydu, beni susturum “bu defa içine gireceğim kızım” deyip eline tükürerek amımı okşamaya başladı, sonra sikini amımın üzerine sürtüp yavaş yavaş içime girdi, canım o kadar çok acıyordu ki sizlere o acıyı anlatamam ama öte yandan utanarak söylemem gerekiyor ki bir kaç giriş çıkıştan sonra aldığım zevk yüzünden kendimi babama teslim etmiştim. Artık yatağımda sessiz ve sakin bir şekilde babamın beni sikmesini izliyor, zaman zaman gözlerimi kapatıp istemedende olsa aldığım zevk yüzünden kendimden geçiyordum. Babam o gece beni çok değil bir kaç dakika boyunca sikti ve siktikten sonra boşalmak üzere amından çıkıp tekrar üzerime boşaldı. Üzerimden kalkıp giderkende “bu bizim ilk ilişkimiz kızım, devamı gelecek sen merak etme” dedi ve odamdan çıkıp gitti. Gece sabaha kadar üzerime çarşafımı çekip o vaziyette yatakta olanları düşündüm ve babamın tekrar gelme ihtimaline karşı hazır bir şekilde bekledim ama gelmedi. İlk ilişkimizi bu şekilde yaşamıştık ve o günden sonra artık babamın karısı olmuştum. kimine göre inanması çok zor ama babam beni sikti bu bir gerçek, hem benim için hem babam için hemde yazdıklarımı okuyanlar için.
Şuan bunları yazmaktaki cesareti toplamamda yardımcı olan şey ise sitenizdeki bir baba kız sex hikayesi oldu, okduduklarımdan sonra benimle aynı şeyleri yaşayan insanların olduğunu bilmek biraz rahatlattı doğrusu, yaşadığım şeylerden zevk almamış olsam sanırım şuana kadar çoktan karşı koyar ve tekrar babamla sikişmemek için ne gerekirse yapardım ama yaşananların benimde hoşuma gidiyor olmasından dolayı sessiz kalıyorum. Zaman zaman diğer babamla yaşadığım seksleri buraya yazmayı düşünüyorum, en nihayetinde babamla sikiştim artık bunun sonu gelmeyecek biliyorum..

kocam yok şimdi babasına veriyorum

Kocam mapus damına gireli yedi ay oluyordu. Tek evladının adam öldürmekten yirmi yıla mahkum olmasına dayanamayan kaynanama inme indikten sonra üç ay içinde eriyip muma dönmüş, hasta döşeğinde sesi çıkmaz dizi tutmaz bir durumda neredeyse bütün gün dünyadan bihaber yatıp uyumaktaydı. Ben yirmi yaşında yarı dul kaldığıma mı yanayım, yoksa tıpkı benim gibi yarı dul kalmış olan kayın babamı mı teselli edeyim bilemiyordum. Kaynata gelin iki göz evde baş başa kalmış elimizden geldiği kadar bütün işleri paylaşmaya çalışıyorduk. Aslında kayın babam da henüz genç sayılırdı ki önümüzdeki haziranda kırk iki yaşını dolduracaktı. Evleneli İki yıl olmasına rağmen kocam katil olup mapusa girene kadar ki kısa süreli ilişkimizde karnıma döl yüklenememiş, bu sıkıntılı yalnızlığımda bir bebekle avunabilmenin mutluluğundan da mahrum kalmıştı. Ali´nin elini kana bulaması da biraz bu sebepten oldu aslında. Kocamla birbirlerini çocukluklarından beri hiç sevmeyen, aynı sıralarda evlendiğimiz Hacıgillerin Ahmet, köy kahvesinde Ali`yi bu konuda alaya alıp kendisinin karısını ikinci defa şişirdiğini, bunu becerebilmenin bir erkeklik hüneri olduğunu söyleyince Ali; ´´ Bebelerin senden olduğu ne malum lan kavat!.“ diyerek sertçe karşılık vermiş. Ahmet daha ileri giderek; ´´Senin bi bok becereceğin yok. Karını gönder de sevabına onu da şişireyim. Gözleri benim gibi maviş bebeyi kucağına aldığın zaman anlarsın kimdenmiş“ diye karşılık vererek, iyice tozu dumana katmış. Öfkeden deli danalar gibi gözleri dönen Ali, bi koşu eve gelip kaptığı çifteyle geri dönerek, Ahmeti köy meydanında yere sermişti. Neyse ki, ağır yaralanan Ahmet kılpayı ölümden kurtuldu. Ali bu olaydan sonra ağır tahrik altında suç işlediği göz önüne alınıp üç yıl hapse mahkum oldu. Ancak benim deli kocam mapusta da rahat durmadı. Cezaevi koğuşunda çıkan kavga sırasında işlenen bir cinayete karışınca onsekiz sene de o olaydan ceza yedi. Eh! bu durumda bizim kavuşmamız da yirmi yıl sonrasına kalmış oluyordu. Yani, ölme eşeğim ölme!..
Akşam vakti ocağa koyduğum yemeği hazır edip sofrayı hazırladım. Çorbasını içirdiğim kaynanam, daha biz sofraya oturmadan hiç kalkamadığı döşeğinde derin uykusuna dalmıştı. Oğlundan bile gençmiş gibi duran kayınbabam tarladan henüz dönmüş, ibrikten döktüğüm suyla elini yüzünü yıkıyordu. Sıvamış olduğu gömleğinin kollarından taşan şişkin pazuları sahip olduğu erkek gücünü gözler önüne seriyor, vücudundan gelen erkek kokusu bana kocamı hatırlatırken, evde bir erkeğin varlığının verdiği güven kendimi iyi hissetmemi sağlıyordu. Yıkanması bitip kurulanması için havluyu uzattığımda, kayınbabam yorgun yüzünde oluşan muzip bir ifadeyle; ´´ Kınalı gelinim her yanım tutulmuş, bu akşam da şöyle bir ovarsın de mi?“ deyince ben; ´´Tabi baba ovarım nolcak.“ diye cevap verdim. Son günlerde ikimizden başka canlı kalmamış gibi duran bu evde kaynatamla daha bir yakınlaşmıştık. Doğrusu kocamla ayrı düştüğümüzden beri bir erkeğin yakınlığına olan ihtiyacım hele son zamanlarda oldukça artmıştı. Elbette kocamın babasıyla o anlamda bir yakınlık söz konusu değildi ama yine de ona dokunmak ya da onun temasını hissetmek oldukça hoşuma gidiyordu. Yemeğimizi yiyip ben döşekleri açtıktan sonra kayınbabam uzun donu ve fanilasıyla ağrıyan sırtını ve bacaklarını ovmam için döşeğe uzandı.
Geceliğimi sofada giydikten sonra derin derin uyuyan kaynanamın üstünü örtüp, yüzükoyun uzanmış olan kayınbabamın sırtına çöktüm. Ensesini parmaklarımla gevşetip geniş omuzlarını kuvvetle sıktığım adamın bir dirhem yağ bulunmayan erkek güzeli vücudunu bütün gücümle ovalarken, harcadığım yoğun çabadan dolayı boynumdan memelerime doğru sıcak terlerin aktığını hissediyordum. Sırtından bacaklarına geçtiğimde kayınbabam; ´´ Oyy kurban olduğum kınalım ellerin dert görmesin nasıl iyi geliyor “ dedikçe ben daha bir coşuyor, adamın ayaklarından baldırlarına doğru bütün gücümle sıvazlayarak ovup, ellerimin altında oldukça gevşemiş görünen erkeğin memnuniyetini artırmaya çalışıyordum. Bir müddet sonra ellerim iyice yorulmuş, hareketlerim yavaşlayıp artık ovmak değilde neredeyse okşamak gibi bir hal almıştı. Yorgun adamcağız da hiç sesini çıkarmıyor, neredeyse uyumak üzereymiş gibi görünüyordu. Son bir defa daha bacaklarını ovalayıp bitirme niyetiyle uyuklayan adamın baldırlarını kavradım. Aralık duran bacaklarının arasına soktuğum parmaklarım aniden sert bir yumruya dokununca bilinçsiz bir hareketle elime değen nesneyi avucumda sıktım. Yarı karanlık odada şöyle bir bakıp kasıklarından bacağının dizine yakın bölümüne doğru uzanan, elimin içindeki kalın borumsu şeyin ne olduğunu anladığımda biraz geç olmuştu.
Telaşla elimi kaçırıp emin olmak için tekrar dikkatle baktım. Adamın uzun don paçasından fırlamış, kalın bir hortuma benzeyen erkeklik organının kocamdan çok iyi bildiğim biçimini hemen tanırken, bir anda yüzümde hissettiğim ateş basmasıyla birlikte kayınbabama baktım. Yüzükoyun yattığı yumuşak döşeğe serilmiş olan erkek uykudaymış gibi muntazam nefes alıp veriyordu. Belki de, adamcağızın uyku halindeyken bilinci dışında başına gelmiş olan bu durumun tek farkında olanı bendim. Kocamla en son birlikte olmamızdan bu yana aylar geçmişti. Tamamen uykuya yattığını sandığım kadınlık duygularım kayınbabamın dikilmiş erkekliğini görünce aniden canlanmış, gözlerimi alamadığım diri erkeklik organının tahrik edici görüntüsü kasıklarımı yangın yerine döndürmeye başlamıştı. Kendime engel olamadığım bir içgüdüyle bacaklarının arasında çok çekici görünen sert kamışa arada bir hırsızlama dokunup, hafifçe okşayarak bir müddet daha heyecan içinde baldırlarını ovmaya devam ettim. Öyle bir an geldi ki rahatlamama neden olacak bir sonuç almamın imkansız olduğu bu durum hem cinsel açlık içinde kıvranan bedenime, hem de ruhuma ızdırap vermeye başladı ve ovmayı bıraktım. Işıkları söndürüp, kasıklarımdaki yakıcı sıcaklıkla birlikte döşeğime gidip uzanırken, kendimi toparlayabilmek için derin derin nefesler alıp veriyordum. Öylesine sıcak bir temmuz gecesiydi ki bedenimin yangını bir yandan, gecenin boğucu sıcağı bir yandan, hayli bunalmışım. Biraz rahatlarım umuduyla üstümden geceliğimi çıkarıp atarken kayınbabamın; ´´ Az daha ovsaydın ya kurban olduğum “ diyen sesiyle irkildim. İtaatkar bir şekilde ve aceleyle; ´´Peki baba “ derken bir yandan da sütyen külot halimle lambayı açıp geceliğimi bulup giymemin imkansız olduğu gerçeğiyle kıvranıyordum. Kayınbabam; ´´ Dur hele ben o döşeğe geleyim“ dedikten sonra bir anda yanımda bitip döşeğime uzandı. Ne yapacağımı bilmez durumda, karanlığın gizlediği yarı çıplak halimle adamla aynı döşek üzerinde kalakaldım. İşime devam etmemi bekleyen kayınbabamın üstüne çıplak bacaklarımla oturmaya cesaret etmekten çekinip bir an durakladıktan sonra, kendi uzun donundan benim çıplaklığımı hissedemeyeceğini umut ederek usulca oturdum. Ancak erkeğin muntazam biçimli sert ve yuvarlak kalçaları tam kadınlığımın ince bir külot parçasıyla örtüldüğü zevke duyarlı yerlerine baskı yapıyor, bu uyarıcı temas beni ister istemez oturduğum yere sürtünmeye zorluyordu. Artık adamı ovuyor muydum yoksa aldığım günah dolu hazzı artırmaya mı uğraşıyordum doğrusu hiç bilincinde değildim. Biraz sonra kayınbabam; ´´ Döneyimde biraz da öyle ov“ deyince, kendimi dönmesine fırsat verecek kadar, hafifçe yukarı kaldırdım. Sırtüstü döndüğünde karanlığa rağmen çıplaklığımı farkedebileceği endişesinin yarattığı gerginlik içinde, tekrar bacaklarına oturup göğüs kaslarını ovmaya devam ettim. Ancak bu defa biraz önce beni şehvet krizine sokan dipdiri erkeklik organının varlığını farkedemeyişim, az önce yaşananların erkeğin uyku sırasında istem dışı olarak başına gelmiş bir durum olduğu hakkındaki kanımı güçlendirmeye başlamıştı. Omuzlarına erişebilmek için bacaklarından kalkıp karnına doğru ağırlığımı vermeden oturayım dedim, demez olaydım. Adamın alttan yukarı doğru dikilip göbeğine yapıştığı için o ana kadar karanlıkta fark edemediğim, neredeyse iri bir patlıcanı andıran erkeklik organının sert ve şişkin gövdesi tam hassas kadınlığımın girişine dayanınca elektrik çarpmış gibi bütün vücudum titredi. Altımdaki erkeğin pencereden giren bulutlu havanın zayıflattığı ayışığıyla aydınlanan yüzüne acele bir bakış atarken, gözlerinin kapalı olduğunu gördükten sonra dikkatimi altımdaki ayartıcı uzva çevirdim. Karnına yapışmış halde en az on santim donundan dışarı çıkmış olan kalın erkekliğin iri başı, tam o anda canlanan ayışığının yansımasıyla pırıl pırıl parlıyor, şişkin görüntüsü adeta dokunsam patlayacakmış hissini veriyordu. Yaşadığımız bu sürpriz aykırılığın devam etmesinin dayanılmaz çekiciliğiyle dibinden usulca kavrayıp harika dokusunu ellerimde hissettikten sonra istifimi bozmadan kayınbabamın karnına yapışık duran kamışının üstüne oturdum. Eğilip omuzlarını ovaladığım adamın kendini belli belirsiz bir şekilde bana doğru bastırdığını hissedebiliyordum. Aç kadınlığımı altımdaki muhteşem kabarıklığa bastırarak alev alev yanan zevk deliğimden sızıp külodumun ağ kısmını cıvıklaştıran kaygan ıslaklığı erkeğin iyice dışarı fırlayan organının baş kısmına bulaştırdım. Artık altımdaki erkeğin uyumadığına, son yarım saattir yaşadığımız aykırılığın başından beri benimle suç ortaklığı yaptığına emin olarak, kocamın babası yani kayınbabamla yaşadığım sessiz günahın tadını çıkarabilirdim. Kalın kamışının gövdesini cinsel açlık içinde kızışan kadınlık organımla ezdiğim erkek, kendini mütemadiyen hafif hafif yukarı kaldırıyor, ben de onun bastırmalarına kalçalarımı oynatarak cevap veriyordum. Artık dayanacak halim kalmamıştı. Hafifçe üstüne uzanır gibi bir pozisyon alırken külodumu çıkarıp attım. Elimle başından tuttuğum kalın organı kızgınlıkla ıslanıp kayganlaşan deliğime yerleştirip aldığım zevkle inlememek için kendimi zor tutarken, kalın aşk mızrağını iri koçlarının temasını hissedene kadar içime soktum. Kalçalarımı ahenkle çevirip yavaş hareketlerle inip kalkmaya bir müddet devam ettikten sonra boşalacağımı hissederek hareketlerimi hızlandırdım. Az sonra beynimde volkanlar patlamaya, gözlerimin önünde yıldırımlar çakmaya başlamıştı. Sütyenimden fırlayan sağ mememi altımdaki erkeğin yarı açık ağzına bastırırken, kendimden geçmiş durumda tırnaklarımı sıkı sıkı sarıldığım adamın sırtına geçiriyordum. Aylardır cinsel doyuma hasret kalan bedenim dakikalar boyu zevkle kasılmaya devam etti. Saatler sürmüş gibi gelen uzun bir zevk sarhoşluğundan sonra kendime geldiğimde altımdaki zina ettiğim erkeğin hareketsizliğinin farkına varınca hala uyuyor gibi görünmeye çalıştığını anladım. Sanıyorum kayınbabam büyük günahımızla açıkça yüzleşebilmeye henüz hazır değildi. Ben de şimdilik yaşadıklarımızın hiç yaşanmamış gibi kalmasının ikimiz için de daha iyi olduğunu düşünüyordum. Hala, zevkle sızlayan deliğimde duran kalın organının heyecanlı bir yürek gibi attığını hissedebiliyordum. Demir gibi sertliğini kaybetmemiş olmasından dolayı henüz boşalmadığını sanmama rağmen, üstünden kalktığımda içimden sızan bereketli dölleri bacaklarımdan sızdığında bu adamın tam bir aygır olduğunu düşünmeye başlamıştım. Uyuyan, ya da uyur gibi görünen kayınbabamın iri kamışını külodumla sildikten sonra diğer döşeğin üstüne büyük bir rehavetle serilerek doygun bedenimi aylardır özlemini çektiğim tatlı bir uykuya teslim ettim.
Ertesi gün birlikte tarlada çalışıyorduk. Bir ara ben yorgunluktan tutulan belimi tutup, şöyle bir geriye doğru gerinince kayınbabam; ´´ Yoruldunmu kınalım? Sen meraklanma bu akşamda ben seni güzelce bir ovarım“dediğinde duyduğum heyecandan bir an nefesim kesildi. Nutkum tutulmuş bir şekilde saf saf; ´´ Zahmet olmasın baba“ diyebildim. Doğrusu dün geceki hırsızlama düzüşmeyi saymazsak o güne kadar kocamdan başka hiçbir erkek eli bedenime değmemişti. Bundan sonraki ilişkimizin farklı olacağına dair, dün yaşadıklarımıza hakkında aramızda hiçbir imalı söz geçmemiş ve sanki dün başımızdan geçenler benim tek başıma yaşadığım bir rüyaymışcasına herşey eskiden olduğu gibi devam ediyordu. En azından bugün için…
Gece olduğunda, kayınbabamın duyarlı ellerinin okşamayı andıran tahrik edici temaslarına, dokunulmaya hasret kalan bedenimin engel olamadığım zevk titremeleriyle cevap vermesi üzerine herşey değişti. Sıyrılan geceliğimle birlikte ortaya çıkardığı çıplak bacaklarımın kalçalarımla birleştiği yere ata biner gibi oturmuş olan kayınbabam güçlü elleriyle sırtımı ve belimi yumuşak hareketlerle sıkıyor, arada sırada ellerini göğsüme doğru uzatıp dolgun memelerimin yanlarını okşar gibi yaptıktan sonra çekiyordu. Adamın sertleşen iri kamışının kalçalarımda hissettiğim baskısı zevkle mayışmama neden olurken bir an önce içime girmesi arzusuyla kıvranmakta, bilhassa memelerime dokunduğunda aldığım zevkten dolayı ağzımdan hafif iniltilerin çıkmasına engel olmada başarısız kalmaktaydım. Belime toplanan geceliğimin işini zorlaştırdığını söyleyen kayınbabam soyunursam daha rahat edeceğimizi söyleyince bunun ne anlama geldiğinin farkındalığıyla itiraz etmeden, hatta aceleci bir hevesle başımdan sıyırdığım geceliği kenara attım. Sütyenimin kopçalarını da bana sormaksızın kendisi çözen adam, şimdi ellerini alenen göğüslerime doğru uzatıp, avuçlarına aldığı memelerimi yoğurup, uyarılmış meme başlarımı parmaklarının arasında sıkıyor
buna karşıIık ben aldığım zevkle kıvrım kıvrım kıvranıyordum. Bir an ayağa kalkan erkek tekrar üstüme çöktüğünde, önündeki sert organının yakıcı sıcaklığını aniden bacak aramda hissettim. Aydınlık odada hemen yanıbaşımızda yatan kaynanamın yanında kayınbabamla düzüşmek üzere olmak, bana o güne kadar sevişmekten aldığım zevkin çok ötesinde yoğun heyecanlar yaşatmaktaydı. Soluklarının sıklaştığını hissettiğim adam kalçalarımı okşarken ani bir hareketle külodumu bacaklarımdan çekip çıkartarak kalın organını kadınlığımın kayganlaşan girişine dayadı. İçimi zevkle kavuran sertlikte bir zorlamanın ardından sert organı yavaşça içimde yol aldıktan sonra iri koçlarının bacak arama dayandığını hissettim. Belimden tutup beni dizlerimin üstünde domaltan erkeğe kalçalarımı havaya dikerek uysalca itaat ettim. Muhteşem erkekliğini ihtiyaç içindeki yarığımın girişine dayadığında zevkle kapattığım gözlerimi bir an için açtığımda az ötemizdeki divanda uyuduğunu sandığım kaynanamla göz gözeydik. Konuşma ve hareket etme yetisini kaybetmiş olan kadın meraklı bakışlarla bizi izliyor ama hiçde suçluyormuş gibi görünmüyordu. Duyduğum aşırı şehvet hissiyle karışan utanç duyguları içinde kaynanamla bakışırken arkamdaki adamın sertçe içime giriş çıkışlarına dayanamayarak ağzımdan çıkmasına engel olamadığım bir çığlıkla birlikte boşalmaya başladım. Uzun süren sarsılmalarım tükenip kapattığım gözlerimi tekrar açtığımda kaynanamın yeniden uykuya dalmış olduğunu gördüğümde bu güne kadar ona ait olanın bundan böyle benim olduğunun onun tarafından da onaylandığını duygusuyIa rahatladım. Artık kayınbabam benim erkeğim, ben de onun kadını olmuştum. Herşeye rağmen bu ilişkimiz hasta kaynanam hariç diğer tüm gözlerden uzak yaşanmaya mahkumdu. Gece oldu mu, kaynanamın uyumasını bile beklemeden, hatta gördüklerine ve duyduklarına herhangi bir tepki vermekten uzak kadının gözleri önünde büyük bir açlık ve şehvetle birbirimizin kollarına atılıyor, saatlerce doya doya düzüşüyorduk. Birlikte yatmaya başlayalı üç dört ay olmuştu ki hamile kaldığımı farkettim. Aynı günlerde bir sabah kaynanam yatağında son nefesini verdi. Cenazeden sonra tamamen başbaşa kaldığım yeni erkeğimle öylesine tutkulu bir beraberliğimiz vardı ki, bu saatten sonra birbirimizden vazgeçebilmemiz mümkün değildi. O´ da ben de karnımdaki bebeği istiyorduk. Köy yerinde kocası hapisteki avradın gebe kalmasını ahalinin hemen nasıl yorumlayacağını bildiğimizden, benim rahmetli anam babamdan kalma tarlaları ve kayınbabamın, yani yeni erkeğim Hüsnü´nün malını mülkünü kasabadaki bir simsarın aracılığıyla iyi fiyatlarla satıp İstanbula göçerek yeni bir hayata başladık. Kocamdan, o cezaevindeyken boşanmak için mahkemeye başvurdum. Ancak hapiste yine bir kavgaya karışan benim talihsiz eski erkeğimin bu defa kendisi bıçaklanıp aşırı kan kaybından dolayı can verdiğini öğrendiğimizde içimiz yandı. Bir süre bu acı olayın etkisi altında tadımız kaçtı ama ikinci çocuğumuzun doğumundan sonra evimiz yine eskisi gibi şenlendi. resmi nikah yapıp evlendiğim kayınbabam köydeki babasından kalan büyük arazileri de sattıktan sonra öyle büyük bir para elimize geçti ki, taparcasına sevdiğim erkeğimin bir daha hiç bir zaman çalışmasına gerek kalmadı.
Çocukları okul servisine bindireli yarım saat kadar olmuştu. Ben sizlere uzun zamandır yazmayı düşündüğüm anılarımla ilgili bu satırları güneşli bir havada, açık pencerenin pervazına yaslanmış durumda kaleme almayı sonlandırırken aynı anda yan dairede oturan güzel komşum Aysel´le camdan cama laflıyor, arkamdaki perdenin arkasında kalçalarımı okşayan  `eski kayınbabam` şimdiki kocam ise beni düzmek için hazırlanıyordu…